ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre; Kızılarık Mahallesi’nde yaşanan vakıf mülkiyeti sorununun ardından mahalle sakinleri tarafından kurulan Kızılarık Barınma Platformu üyeleri Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü önünde bir araya gelerek evlerine sahip çıkmak istediklerine yönelik açıklama yaptı. Uzun yıllardır sorunlarına çözüm bulamadıklarına dikkat çeken Kızılarık Barınma Platformu Sözcüsü Avukat Engin Akbaba, 150 yıllık geçmişe sahip mahallelerinin inşaatrant alanına çevrilmesine izin vermeyeceklerini belirterek, “Kültürümüzün, geçmişimizin, meyve bahçelerimizin yok edilmesine ve betonlaşmış bir Kızılarık’a izin vermeyeceğiz. İstediğimiz tek şey; sahip olduğumuz arazilerin tapularıdır” ifadelerini kullandı. Vakıflar Bölge Müdürlüğü önünde gerçekleşen eylemde, mahalle sakinleri taleplerini ve endişelerini dile getirerek, yıllardır çözülemeyen arazi sorunlarının yaşam kalitelerini olumsuz etkilediğini belirterek, “Gelecek nesillere aktarılacak miraslarımız tehlike altında” ifadeleriyle tepki gösterdi. Kendi toprağımızda yabancı durumuna düşürüldüklerini belirten Kızılarık Barınma Platformu Sözcüsü Avukat Engin Akbaba, “150 yıldır, atadan, dededen bizim olan araziler 1947 yılında başlayıp 60 yıl sürdükten sonra 2007 yılında biten, davalarla elimizden alınıp Sadrazam Kuyucu Murad Paşa Bin Abdüsselam Vakfı’nın adına tapu da tescil edildi. 2009 yılından beri kendi arazilerimize ecri-i misil adı altında kira ödüyoruz. Bir de çekinmeden, utanmadan, sıkılmadan öz vatanımız olan Kızılarık’ta bize, toprağın gerçek sahiplerine, hak sahiplerine, işgalci ya da kiracı gibi sıfatlar yapıştırmaya, yakıştırmaya çalışıyorlar. Bunu asla kabul etmiyoruz. Bizler işgalci değil hak sahibiyiz. 70-80 yıllık evlerimiz, bahçelerimizde bulunan 100-150 yıllık meyve ağaçları ile durum sabittir” dedi. Akbaba sözlerine, “Antalya’nın çeşitli mahallelerinde özellikle kepez ilçesine bağlı 10-15 yıl bile geçmişi olmayan mahallelerde vakıf arazileri hak sahibine verilmişken; 150 yıllık Kızılarık’ta, toprağın gerçek sahipleri evlerinden, yuvalarından çıkarılmak, köksüz, kültürsüz, evsiz bırakılmak isteniyor. Peki diğer mahallelerde tapular nasıl verildi. 4706 sayılı yasa gereğince; Vakıflar Bölge Müdürlüğü üzerinde ev bulunan arazilerin emlak değerini tespit ettikten sonra Emlak Bölge Müdürlüğüne müracaat ederek, kendi arazisi değerinde arazi veya taşınmaz ile trampa yani takas talep etti ve karşılıklı protokol imzaladı. Vakıf arazileri hazineye, hazine arazileri karşılık olarak vakıflara geçti. Hazine de, vakıflardan aldığı arazileri, üzerindeki hak sahiplerine satılmak kaydı ile ilgili belediyeye devretti. Belediye, en fazla 5 yıl ve 5 taksit hakkı tanıyarak, hak sahibinin, taşınmaz bedelini hazine adına tahsil etti ve tahsil ettiği bedeli hazineye aktardı. Bu meselede belediyenin rolü sadece bir köprü vazifesi olmaktır. Başkaca görevi yoktur. Vakıflar bölge müdürlüğü, vakıf arazilerinde kaldığı iddia edilen ve en yenisi 50 yıllık olan 332 haneden 5 tanesine 18 Eylül 2023 tarihinde tahliye ve yıkım emri gönderdi” diye devam etti.

DSC_3767

BURASI TÜRKMEN YERLEŞKESİ

Toros Türkmenlerinin 150 yıl öncesinden başlayarak Toros Dağlarından inerek bölgeye yerleşmeye başladığını belirten Akbaba, “150 yıldır orada olan ve Antalya’nın en kadim mahallelerinden biri olan Kızılarık ranta açılmak istendi. Dede- ata mirası olan topraklarımızın, evlerimizin elimizden gideceğini ancak o zaman anladık ve mahalleli hak sahipleri olarak bir araya gelerek örgütlü mücadeleye başladık. Vakıflar ve belediye çeşitli kurumlarla görüşmeler yapıldı. Nihayetinde 18 Ekim 2023 tarihinde, Vakıflar Bölge Müdürlüğü gönderdiği tebligatlarla 5 hanenin yerine yapılacak inşaat projesini iptal ettiğini bildirdi. Böylece yıkım emri içeren tebligatlar geçersin hale geldi. Bunun üzerine 200 imza içeren ve vakıfların hazine ile trampa işlemlerini başlatması talepli dilekçemizi,7 Kasım 2023 de Vakıflar bölge müdürlüğüne sunduk. Halen Emlak Müdürlüğüne trampaya ilişkin bir müracaatın olmadığını öğrenmiş durumdayız. Barınma hakkımızın siyasete konu edilmesini, yerel seçimlere kadar oyalama yapılarak bekletilmesini, yerel seçimlerden sonra ise yine yıkım tehdidi ile baş başa kalmayı istemiyoruz” şeklinde konuştu.

DSC_3783

TOPRAKLARIMIZI KORUYACAĞIZ

Akbaba, mahalle kültürünün, geçmişinin, meyve bahçelerinin yok edilmesini, betonlaşmış bir Kızılarık’ı istemediklerini belirterek, “İstediğimiz tek şey; sahip olduğumuz arazilerin tapularıdır” dedi. Akbaba sözlerine, “Vakıfların hazine il trampa görüşmelerini ve bir an evvel resmi statüye kavuşturmasını, bu konuda bir protokol imza edilmesini istiyoruz. 2005 yılından beri hele şu seçim geçsin bu mesele hallolacak diye bizi oyalayan siyasiler de nazarımızda inandırıcılığını kaybetmeye başlamışlardır. Seçimden sonra değil, derhal bu işin çözümü için yola çıkılmasını ve resmi boyut kazandırılmasını talep ediyoruz. Mahallemiz örgütlenmiş, bir platform oluşturulmuş, bu platform bir temsil heyeti seçmiştir. Mahalledeki hak sahiplerini heyetimiz temsil etmektedir. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nü de heyetimizle resmi ilişkiler kurmaya davet ediyoruz” dedi.

NE OLMUŞTU?

Muratpaşa Kızılarık Mahallesi halkının 1947 yılında noter satış senedi ile satın almış olduğu arazilerin uzun yıllar süren davalar sonucunda mahkemeler tarafından Sadrazam Kuyucu Abdüsselam Vakfına ait olduğuna karar verilmesi üzerine mahalleliye boşaltma tebligatı gönderilmeye başlanmıştı. Vakıf ile mahalleli arasında uzun süren görüşmeler sonrasında vakıf buradaki arazisinden vazgeçerek farklı bir bölge de arazi almayı kabul etmesi üzerine, Mahalle sakinleri Vakıflar Bölge Müdürlüğüne başvurarak trampa dilekçelerini sundu. Trampa dilekçelerinin bölge müdürlüğü tarafından hala işlememe konulmaması üzerine mahalle sakinleri eylem yapma kararı aldılar.

Kaynak: ANTALYA EKSPRES GAZETESİ