Antalya, göç alan bir şehir olarak, ekonomik krizi derinlemesine yaşarken, toplumsal sorunların da etkisiyle zor günler geçiriyor. Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu üyesi Av. Zeliha Şengöz, kentin karşılaştığı sosyo-ekonomik sorunların özellikle kadınlar ve çocuklar üzerinde büyük bir olumsuz etki yarattığını belirtti. Şengöz, “Şiddet, her zaman olduğu gibi ilk kadının ve çocuğun hayatını hedef alıyor. Kontrolsüz göç, yurttaşlarla entegre bir yaşam dinamiği kuramadığı için, evlenmelerde de sorunlar yaşanıyor” dedi.
‘ERKEN EVLİLİKLER, ŞİDDET DÖNGÜSÜNÜ TETİKLİYOR’
Özellikle 4+4+4 eğitim sisteminin getirdiği dezavantajların kız çocuklarını etkilediğini vurgulayan Av. Şengöz, “Okula gidemeyen kız çocukları, erken yaşta ve hatta mahkeme izniyle 18 yaş altındayken evleniyor. Bu durumda sağlıksız ve korumasız bir şekilde aile kuruyorlar. Ve hızlı bir şekilde şiddet döngüsüne giriyorlar” şeklinde konuştu.
Antalya'da boşanma oranlarının yüksekliğine dikkat çeken Şengöz, bunun bazen sağlıklı bir yaşama geçişin bir sonucu olduğunu belirtti. Şengöz, “Kadınların ve çocukların şiddete uğrama oranı, kadınların güvenli yaşam alanı yaratma çabası ile doğru orantılıdır. Artık kadınlar, şiddete uğramanın bir kader olmadığının farkında” dedi.
‘ŞİDDETİN ÖNLENMESİ İÇİN KÖKLÜ DEĞİŞİM ŞART’
Antalya'nın, şiddet mağdurlarına yönelik sivil toplum desteği ve hukuki yardım konusunda oldukça aktif bir kent olduğunu söyleyen Şengöz, “Şiddetin önlenmesi için toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması adına köklü değişimler gerekmektedir. Toplumda farkındalık çalışmalarına her kurum ve kuruluşun katkı sağlaması gerekmektedir. Aksi halde, şiddet döngüsünü kırmak neredeyse imkansız hale gelir. Bu süreç sadece boşanma ile sonuçlanmaz. Aynı zamanda cinayet, cinsel saldırı ve istismar gibi büyük sorunlar da gündeme gelir” ifadelerini kullandı.
Boşanma oranlarının düşmesi için devletin, şiddeti başlamadan önleyecek etkin mekanizmaları güçlendirmesi gerektiğinin altını çizen Şengöz, “Toplumda köklü değişimler sağlanmadığı takdirde, şiddet önlenemez ve daha fazla can kaybı yaşanabilir” dedi.