Leonardo aranan kan mı?


Tüm takım elinden gelenin en iyisini yaptı.
Menez ilk defa bir resmi maçta Antalyaspor için terini akıttı. Üçüncü golde pozisyonu başlatan isimdi. Tam hazır olduğunda bu takıma çok büyük katkı vereceğini hissettirdi.
Elbet takımın oynadığı oyunda eksikler vardı. Çok fazla pozisyona girdi rakip Osmanlıspor. Maçın başında öne geçmeyi başaran bir takımın topu ayağında daha fazla tutabiliyor olması ve rakibine bu kadar çok pozisyon vermemesi gerekir. Elbette bu problemler zamanla düzelecektir.
Bu problemleri çözecek olan isim tabii ki bir teknik direktör.
Çalımbay’ın ardından bilindiği üzere yönetim dört koldan arayışlarını sürdürüyordu. Nitekim bir isim Antalya’ya getirildi.
Leonardo Nascimento de Araújo imzayı atmak üzere.
Futbolculuk günlerinde oynadığı futbol ile ismini kamuoyuna duyurmuş bir isim Leonardo. Bu namı ile şimdiye kadar önemli takımlarda çalışma fırsatı buldu. Tek başarısı 2011 yılında İnter ile kazanmış olduğu İtalya Kupası zaferi. İtalya macerasından sonra 6 ay PSG’de sportif direktörlük yaptı ve JavierPastore, Sirigu, EzequielLavezzi gibi isimlerin takıma kazandırılmasında önemli rol oynadı.
Tam da Başkan Ali Şafak Öztürk’ün tarif ettiği bir teknik direktör. Genç, isimli, başarıya aç ve pazarlanabilir bir isim.
Doğruyu söylemek gerekirse kapalı bir kutu benim için Leonardo.
Sisteme nasıl ayak uydurur ya da Antalyaspor’da ne kadar başarılı olabilir konusunda şüphelerim yok değil. Umarım ben yanılırım.
Evet, genç, evet başarıya aç ve futbol piyasasında ismi sayesinde önemli isimleri takıma kazandırabilecek yetenekte.
Ancak bu özellikler kırmızı beyazlıları Avrupa hedefine ulaştırmaya yeter mi?
Bunu hep birlikte bekleyip göreceğiz.