İNSAN Hakları Derneği (İHD) Antalya Şube Yönetimi'nden Avukat Ezgi Aktı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında gerçekleştirdikleri etkinlikte, mahpus kadınların yaşadığı hak ihlallerine dikkat çekti. Aktı, bu özel günde, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları mücadelesinin önemini bir kez daha vurgularken cezaevlerinde kadınların karşılaştığı zorlukları da gözler önüne serdi.

Avukat Ezgi Aktı, etkinlikte yaptığı açıklamada, 25 Kasım’ın sadece kadına yönelik şiddetle mücadele günü değil, aynı zamanda kadınların siyasal şiddete karşı verdiği mücadelenin simgesi olduğunu belirtti. Bu günün, Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlük rejiminin askerleri tarafından katledilen Mirabel kardeşlerin anısına adandığını hatırlatan Aktı, “Kadına yönelik şiddet sadece fiziksel değil, aynı zamanda siyasal bir şiddet biçimi olarak da karşımıza çıkıyor. Bugün burada, siyasal baskılara maruz kalan ve cezaevlerinde tutuklu olan kadınların yanında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek için toplandık” dedi.

MAHPUS KADINLAR İÇİN DAYANIŞMA EYLEMİ
Aktı, İHD Antalya Şubesi ve Antalya Kadın platformu olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da mahpus kadınlarla dayanışma amacıyla bir kart gönderme eylemi düzenlediklerini söyledi.

Kadınların mücadelesini ve onlara yönelik uygulanan şiddeti bir kez daha gündeme getirmek için yapılan bu eylemin, mahpus kadınlara yalnız olmadığını hissettirmeyi amaçladığını vurgulayan Aktı, “Bugün, kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesinin simgesi haline gelmiş bu özel günde, hapishanede olsalar da mahpus kadınların yanlarındayız. Onların hakları ihlal ediliyor, onurlarına saldırılıyor, sağlık haklarına erişimlerinin önü kesiliyor. Biz de bu eylemle mahpus kadınlara yalnız olmadıklarını göstermek, seslerini duyurmak istiyoruz” diye konuştu.

KADINA YÖNELİK ŞİDDET VE CEZAEVİ KOŞULLARI
Avukat Ezgi Aktı, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin ciddi bir boyuta ulaştığını ifade ederken kadın mahpusların cezaevlerindeki durumuna da dikkat çekti. 2023 yılı itibariyle 357 kadının şiddet sonucu öldüğü bilgisini paylaşan Aktı, “Bu sayı, sadece kayıtlara geçenler. Gerçekte çok daha fazla kadın şiddet nedeniyle hayatını kaybetmekte. Kadın cinayetleri, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve siyasal baskının bir sonucu olarak devam ediyor” dedi.

Mahpus kadınların yaşadığı sorunların sadece cezaevindeki fiziksel koşullarla sınırlı olmadığını belirten Aktı, “Mahpus kadınlar, cezaevlerinde onurlarına, bedenlerine ve sağlıklarına yönelik ciddi ihlallere maruz kalıyor. Çıplak arama, kelepçeli hastaneye sevk, hastane ve tedavi haklarının ihlali, tüm bunlar birer insan hakları ihlalidir. Bunun yanı sıra trans kadınların yaşadığı ayrımcılıkla birlikte LGBT+ mahpusların da kimlikleri yok sayılmakta, ciddi şiddet ve izolasyona uğramaktadırlar” diye konuştu.

Cc05Bbc9 A0Df 4203 Abfa C89Bbbfcdf1C

MAHPUS KADINLAR İÇİN TALEPLER
Avukat Ezgi Aktı, cezaevlerinde kadın mahpusların yaşadığı mağduriyetlerin sona erdirilmesi için şu talepleri dile getirdi:

Onur Kırıcı Uygulamalara Son Verilsin: Çıplak arama uygulamalarına derhal son verilmeli ve kelepçeli hastane sevkleri sonlandırılmalıdır.

Ağır Tecrit Koşulları Kaldırılsın: Yüksek güvenlikli hapishaneler ve ağır tecrit koşulları kaldırılmalı, kadın mahpusların izolasyonu engellenmelidir.

Hasta ve Yaşlı Mahpusların Serbest Bırakılması: Hasta ve yaşlı mahpusların sağlık durumlarına uygun olarak serbest bırakılmalı, infaz erteleme yetkisi sağlık kurumlarına verilmelidir.

LGBT+ Mahpusların Hakları Korunsun: LGBT+ mahpusların güvenli bir şekilde sınıflandırılması sağlanmalı, trans kadınların cinsiyet değişim süreçleri için tedavi hizmeti verilmelidir.

Aile Bağlarının Koparılmaması: Kadın mahpuslar, ailelerinden uzak bölgelere gönderilmemeli, sosyal bağlarını koparmaları engellenmelidir.

Çocuk Hapishaneleri Kapatılsın: Çocukların hapsedilmesi durdurulmalı, çocuk hapishaneleri kapatılmalıdır.

Kadın Mücadelesi Temsilcileri Serbest Bırakılsın: Kadın mücadelesinin temsilcisi olan ve siyasal baskılara maruz kalan kadınlar serbest bırakılmalıdır.

Aktı, “Kadınların haklarını savunmak, erkek egemen sisteme karşı güçlü bir ses yükseltmek, her geçen gün daha da önem kazanıyor. Bugün burada, kadınların birlikte güçlü olduklarını ve her türlü zorluğun üstesinden gelebileceklerini bir kez daha haykırıyoruz” dedi.

Antalya Kadın Platformu ve İHD Antalya Şubesi, kadın hakları mücadelesinin her alanda devam edeceğini ve mahpus kadınların haklarının savunulmaya devam edileceğini ifade etti. 25 Kasım’ın, yalnızca kadına yönelik şiddetle mücadele değil, aynı zamanda tüm kadınların özgürlük, eşitlik ve adalet mücadelesinin bir simgesi olmayı sürdürmesi gerektiği belirtildi.

Muhabir: AYŞE OKAN SARICA