Orta Toroslar'ın sarp dorukları arasında, gizemini sürdüren bir yolculuk başlar. Bu yolculuk, doğanın ellerinde şekillenen bir masalın sayfalarını aralayacak. Manavgat'ın gizemli sularında, Karpuz Çayı'nın öyküsü bu.
Manavgat'ın taşıdığı eşsiz güzelliklerin arasında adını duyuran ama hala birçok kişinin bilmediği, doğanın sırlarla dolu sessiz şaheseri, Karpuz Çayı... Toros Dağları'nın kucakladığı, adeta doğanın koynundan süzülerek akan bu çay, Orta Toroslar'dan doğar ve serin sularını Akdeniz'in mavi sularına bırakır.
AKARSULARIN BULUŞTUĞU NOKTA
Karpuz Çayı'nın batısında Manavgat Nehri havzası, doğusunda ise Alara Çayı havzası bulunuyor. Manavgat, Akseki ve Gündoğmuş ilçelerinin kucakladığı bu doğa harikası, Toros Dağları'nın yaklaşık 2.500 metrelik zirvelerinden hayat bulur.
CANLILARLA DOLU BİR DÜNYA
Karpuz Çayı, güzelliği ile olduğu kadar barındırdığı canlı türleriyle de dikkat çeker. Antalya havzasına özgü olan Küçük İncibalığı, Karpuz Çayı'nın berrak sularında kendine yaşam alanı bulur. Bu endemik tür, ilin batısındaki Boğa Çayı'na kadar tüm akarsuların durgun alanlarında görülür. Ayrıca, sazan gibi türler de bu muhteşem akarsuda yaşam savaşı verirler.
AHMETLER KANYONU
Akarsu, yukarı çığırında dar ve derin vadiler oluştururken, aşağılarda ise geniş yataklı vadilerle akar. Ahmetli Kanyonu, bu doğa harikasının en dikkat çekici noktalarından biridir. Dar ve derin yapısıyla göz kamaştırır. Ahmetler Mahallesi’nin kuzeydoğusunda, 350 metre rakımda başlayan bu kanyon, 7 kilometre sonra Ahmetler köprüsünde son bulur. Ancak bu yolculuk mevsimlere göre değişir. Yaz aylarında, kanyondaki suyun kuruduğu zamanlarda, akarsu sessiz sedasız akar.
DOĞANIN KALBİNDE
Toros Dağları'nın sırtlarında başlayan bu yolculuk, mavinin ve yeşilin dansıyla Akdeniz'e kadar sürer. Adını alırken bile sırlarla dolu olan bu çay, yaşamı, doğayı ve insanı bir araya getirir. Siz de mutlaka bu çok kişinin bilmediği doğa harikasını keşfetmek için yola çıkın!