ANTALYA Ekpres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, Türkiye’nin ilk olma özelliğini taşıyan ‘EXPO 2016’ alanının yüzde 40’ının mobilya aksamı işlerini yapan ve kişiye özel tasarım mobilyalarla yurtdışında birçok ülkeye mobilya ihraç eden Antalya Ticaret Platformu Ticaret Komisyonu Üyesi iş insanı Ramazan Çapaz sektörün geleceğine dikkat çekerek ‘Çırak bulmakta zorlanıyoruz’ ifadeleriyle yetişmiş elemanların sektörün geleceği için kritik öneme sahip olduğunu söyledi.
ANTALYA FARK YARATIR
Antalya’nın yalnızca turizm ve tarımla değil aynı zamanda mobilya ihracatıyla da öne plana çıkabilecek potansiyelinin olduğunu belirten Antalya Ticaret Platformu Ticaret Komisyonu Üyesi iş insanı Ramazan Çapaz, “Antalya’da mobilya sektörünün gelişimini desteklemek amacıyla doğru teşviklerin ve yatırımların yapılması gerekiyor. Mobilya üretiminde atılacak doğru adımlarla kentimiz bir cazibe merkezi haline getirebilir. Potansiyeli büyük olan Antalya mobilya sektörü, doğru adımlarla ulusal ve uluslararası arenada önemli bir oyuncu haline getirmemiz gerekiyor. Potansiyelini kullanması durumunda ‘Antalya fark yaratır’ dedi.
NİTELİK ELEMAN SORUNU
Mobilya üretiminin kalitesini artırmak ve uluslararası pazarda rekabet edebilmek için nitelikli elemana ve ustaya olan ihtiyacın karşılanması gerektiğini ifade eden Çapaz, “Sektöre dair karşımıza çıkan en büyük sorunlardan biri de alttan çırak yetişmemesidir. Diğer bir sorun ise emekli olmuş mobilya ustalarının ise ‘götüre usulü’ (günlük veya serbest çalışan) çalıştığı için düzenli bir işe sıcak bakmıyorlar. Bu da sektörde nitelikli eleman sorununu ortaya çıkarmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın çırak yetiştirme ve staj programları ile bu durumun önüne biraz geçildiğini söylenebilir. Sektör ve kent potansiyelini düşündüğümüzde bu alana daha fazla öğrenci çekilerek sektöre kazandırılmalılar” şeklinde konuştu. İmalatlarda verilen teşvik desteğin tekrar uygulanması gerektiği söyleyen Çapaz, “Yurtdışına ihraç edilen ürünlerin neredeyse tamamı (menteşe ve benzeri birkaç parça hariç) ülke içinde üretiliyor. Ürünlerin yerli üretimden oluşması, ihracattan elde edilen dövizde ülkeye artı bir değer katıyor. Üretimi desteklemek adına ‘imalat katkı ve sigorta prim teşvikleri’ gibi benzer uygulamaların tekrar hayata geçilmelidir. Sektör temsilcileri yüksek faizler nedeniyle krediye ulaşmakta zorlanıyor. Teşviklerin tekrar hayat geçirilmemesi durumunda çok sayıda esnafın kasım ve aralık aylarında dükkânlarını kapatacaklarını söylemek yanlış olmayacaktır” ifadelerini kullandı.