GÜNDEM

Mülakat toplum sağlığını etkiliyor

Sağlık Bakanlığı’nın, bin 470 kişiyi mülakatla atayacağını açıklamasının ardından, kamu kurumlarında atama yöntemleri yeniden tartışma konusu oldu. Birlik Sağlık-Sen Antalya İl Temsilcisi Banu Yılmaz Çelik, “Atamalarda liyakat esas alınmalıdır. Aksi takdirde, toplum sağlığını riske atmış oluruz” dedi

ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, Sağlık Bakanlığı’nın bin 470 kişiyi mülakatla atayacağını açıklaması tartışma yarattı. Atama ve yükselme sınavları merkezi bir yöntemle belirlenmesi gerektiğini söyleyen Birlik Sağlık-Sen Antalya İl Temsilcisi Banu Yılmaz Çelik, “Mülakatla yapılan atamalar kurum içinde adalet duygusunu zedeliyor. Ayrıca torpille atanan bazı yöneticiler ise çalışanlara uyguladığı mobbing ve baskı, düşük iş verimi ve bozulan iş barışını da beraberinde getiriyor” dedi.

‘MÜLAKAT TORPİL DEMEK’
Kamu kurumlarında mülakatların kaldırılması gerektiğini söyleyen Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, “Hangi iktidar dönemi olursa olsun, mülakat demek torpil demektir. Mülakatla memur alınmaz.  Mülakatlar, kişileri elemek için değil yalnızca fiziki ve konuşma gibi temel yeterlilik düzeyinde olmalıdır. Şimdiye kadar yapılan mülakatlara baktığımızda yazılı sınavlarda birinci olanlar mülakatlarda elendiler. En alttaki kişiler ise işe girdiler. Bu durum da güven sorununa ve huzursuzluğa sebep oldu. Mülakatla memur alımı doğru değildir” şeklinde konuştu.

‘MESLEKİ YETKİNLİK’ YETERSİZ KALIYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim öncesi ‘Kamuda mülakatı kaldırıyoruz’ sözü doğrultusunda atamaların sınavlarla yapılması beklenirken, Sağlık Bakanlığı’nın bin 470 kişiyi mülakatla atama kararı tartışma yarattı. Kamu sektöründe mülakatla yapılan atamaların sıkça eleştirildiği ve adil olmadığı yönündeki haberlerin sıklıkla basına yansıdığını söyleyen Birlik Sağlık-Sen Antalya İl Temsilcisi Banu Yılmaz Çelik, “Sağlık alanında mülakatla yapılan atamalar liyakat esaslarına göz önüne alınarak yapılmıyor. Tepeden inme diyebileceğimiz atamalarda, ilgili alana atanan kişilerin mesleki yetkinliğini çoğu zaman yetersiz kalması nedeniyle yönetici ve çalışanlar arasında sorunlara neden oluyor. Yöneticiler, bir alana atanırken o alanla ilgili sorunları bilmelidir ki, sorunlara da çözüm üretebilsin. Çoğu zaman bu durumun aksi yaşanıyor. Bu durumda sorunları artarak devam etmesine neden oluyor. Atamaların, sınavla yapılması daha şeffaf ve adil bir yöntem olacaktır” dedi.



TOPLUM SAĞLIĞI DA RİSKTE!
Mülakatla atanmış bazı yöneticilerin, çalışanlara yönelik mobbing ve baskı uygulamalarının yaygınlaştığını, bu durumun iş barışını ve iş verimini olumsuz etkilediğini dile getiren Banu Yılmaz Çelik, atamaların liyakat yerine siyasi ilişkilere dayalı olduğu iddialarına da dikkat çekti. Çelik, “Kamu sağlık alanında çalışanlarımız, mesleklerini büyük bir özveriyle icra ediyorlar. Siyasi referanslarla atanmış yöneticiler sağlık çalışanlarına yönelik mobbing ve baskı uygulamaları arttı. Bu durum hem çalışanların psikolojik sağlığını olumsuz etkiliyor hem de iş verimini düşürüyor. Vatandaşlara kamu sağlık alanında daha iyi hizmet vermek isteniyorsa eğer çalışanların motivasyonu artırmalıdır. Mobbing ve baskı gibi uygulamalara son verilmeli ve atamalarda liyakat esas alınmalıdır. Aksi takdirde, toplum sağlığını riske atmış oluruz” dedi.