MURATPAŞA, Antalya'nın 19 ilçesinin merkez ilçelerinden biridir. İlçe sınırları içinde belde, köy, oba, mezra gibi yerleşim yerleri yoktur. Muratpaşa kuzeyde Kepez, doğuda Aksu ve batıda ise Konyaaltı ilçelerine komşudur. Muratpaşa'nın tarihi, ilçenin Antalya metropol bölgesinin en eski yerleşim yeri olması dolayısıyla Antalya kent tarihine paraleldir. Farklı medeniyete ev sahipliği yapmış olan bölge Antalya’nın önemli ilçelerinden biridir. Antalya'nın ilk kent yerleşimi olan, bugün Kaleiçi olarak adlandırılan semt yine ilçe sınırları içerisindedir. İlçede birçok önemli tarihsel eser bulunmaktadır. Bölgedeki antik kentler yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça ilgi görmektedir. İşte o antik kentler…
1- Magydos Antik Kenti /Limanı
Şehrin adı ilk defa M.Ö. 4 yüzyılda geçmektedir. Sadece ülkemizde değil dünya genelinde ilgi gören yerlerden biri Magydos Antik Kenti’dir. Öyle ki kentin küçük bir bölümünde NATO üssü yer almaktadır. Antalya şehir merkezine 8 km mesafede bulunan kent Karpuzkaldıran Plajı ve askeri bölge arasında yer almaktadır. Kaynaklara göre M.Ö. 4 yüzyıla dayanan geçmişi ile Magydos, kıyıda yer alan hamamı ve su kemeri ile gelenlerin dikkatini çekiyor. Ayrıca kentte 230 metre uzunluğunda ve genişliğindeki yapay liman yer alıyor.
Yapılan çalışmalar sonucunda deniz içinde, aralarında, bazı rıhtım kalıntıları, liman ve tesisleri ile ilgili oldukları anlaşılan bazı kalıntılar görülmüştür. Limanın hemen gerisinde liman hamamına ait tonozlu bir bölüm, hamamın su ihtiyacını sağlayan su kemerleri, onun aşağısında şifalı olduğuna inanılan bir kaynak da mevcut.
Ayrıca bazı yabancı araştırmacılar Antalya'dan önce kurulan Magydos'un, sonraları Antalya'nın ikinci bir limanı olarak işlev gördüğünü de vurguluyor.
2- Hadrian Kapısı
Hadrian kale kapısı diğer bir adıyla Üçkapılar olarak bilinen bir yapı olmaktadır. Bu yapı üç tane kapıdan oluşan ve mermerden yapılan bir tarihi eser olmaktadır.
Hadrian kale kapısının M.S. 130 yıllarında kenti ziyaret etmek için gelen Roma imparatoru olan Hadrianus adına yapılmış bir kapı. Bu kale kapısı Antalya'yı kuşatan surlar üzerine yapılmış olan ve günümüze kadar gelmeyi başaran tek kapı olması bakımından oldukça önemli. Bu kapının her iki yanında farklı yapılarda iki kule yer alıyor.
Sağda yer alan kule Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubat tarafından yaptırıldığı söyleniyor. Bu kapıda yer alan kabartmaların çoğunun Antalya'da yetişen meyve ve çiçeklerin kabartmaları olduğu da bilinenler arasında.
Hadrian onuruna dikilen kapıda, diğer zafer taklarında olduğu gibi bir kitabe bulunuyordu. Antik Yunan alfabesiyle yazılan ve ikinci kemerin üstünde, ortada hizalanan bu kitabede İmparatorun tam ismi olan Caesar Traianus Hadrianus yazılıydı. Büyük harflerle Antik Yunan alfabesiyle yazılan bu harfler altın görünümlü parlak bronzdan imâl edilmişti. İmparatorun isminden yalnızca ortadaki “ΤΡΑΙΑΝω” (Traiano) ifadesi günümüze ulaşmayı başarmıştır ve sonundaki Σ (S) harfi de eksiktir. Bugün ise Triano kısmı Oxford'da bulunan Ashmolean Müzesi'nde sergilenmeye devam ediyor.
Hadrian kale kapısı, Antalya'nın ilk kent yerleşimi olan ve her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Kaleiçi ‘de yer alması nedeniye yerli ve yabancı turistlerin gözbebeği olma niteliğinde. HABER/BUSE ER