Antalya kamuoyu bir süredir müzeyi tartışıyor. Bir kentin müzeyi tartışması iyi bir şey… Bu sayede var olan müzenin sıkıntılarından yetersizliğine kadar bir dolu problem konuşuluyor. Yeni bir müzenin nasıl olması gerektiğine dair öneriler ortaya atılıyor. Bir yarışma projesi olan mevcut müzenin korunmasına ilişkin talepler sıralanıyor. Kentler bu türden tartışmaları bir kazanım olarak görmelidir. Çünkü müzeler o kentin ruhudur. Özetidir. Vitrinidir. Geçmişi bugüne bağlayan köprüdür. Bu vitrinin nasıl olacağına da kent halkı birlikte karar vermelidir.

ÖDÜLLÜ MÜZE BİNASI YIKILACAK

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, kendi otellerini de tasarlayan Baraka Mimarlık’a bir proje hazırlattı. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, Baraka Mimarlık’ın sahibi Abdurrahman Çekim’i yanına alarak yeni müze tasarımını tanıttı. Gördük ki, 1964 yılında Doğan Tekeli, Sami Sisa ve Metin Hepgüler tarafından tasarlanan Antalya Müzesi yıkılacak, yerine de Baraka’nın yaptığı çizdiği yeni binalar yapılacak. Projenin ‘bilabedel’, yani ücretsiz çizildiğini de ekleyelim. Antalya sevgisi nelere kadir! Olayın özeti bu…

ANTALYA’YA KALAN HATIRALAR
Doğan Tekeli, şehir ve bölge plancısı Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin ağabeyi… Mimarlık tarihimizde çok önemli bir kuşağın yaşayan birkaç isminden biri. Antalya Müzesi de, onun kentimize bıraktığı, adeta emanet ettiği bir eser. Antalya’ya mimari imza atan bir diğer isim de Oktay Ekinci’dir mesela. Akdeniz Üniversitesi’ndeki Olbia Çarşısı Ekinci’nin tasarımıdır. Bu vesileyle, artık aramızda olmayan Oktay Ekinci’yi de anmış olalım. Hem Doğan Tekeli’nin, hem de Oktay Ekinci’nin bu çizgileri Antalya açısından büyük bir hatıra, güçlü bir katkı.

HIZ TUTKUSUNA KURBAN GİDECEK
Doğan Tekeli, Cumhuriyet gazetesine yaptığı açıklamada,  “Oldukça farklı bir projeydi yapılması itina istiyordu; ama Bayındırlık Bakanlığı mimarlara mesleki kontrollük hizmeti yaptırmak istemedi. Yani Bayındırlık Bakanlığı tasarruf nedeniyle, mesleki kontrollüğü bize vermedi. İnşaat Bayındırlık müdürlüklerindeki teknik elemanlarca yürütüldü. Bir ustanın kötü çalınmış notası gibi oldu. Ama restore edilebilirdi... Tabii ki restorasyon belli bir hassasiyetle yapılmalı. Fakat bunlar hızlı uygulamaya alışmışlar; yıkmak kolay geliyor” dedi. Yani ödüllü Antalya Müzesi, Doğan Tekeli’nin “bunlar” dediği iktidarın, hız tutkusuna kurban gidecek. Hız da, rant hızı.

MİMARLAR ODASI’NDAN ÇAĞRI
Son olarak Antalya Mimarlar Odası da mevcut müzenin korunması çağrısı yaptı. Yeni müze projesinin tanıtım toplantısına katılan Mimarlar Odası Başkanı Hasan Çerçiler, “Hazır bina yıkılıyorken, niye daha büyüğü yapılmıyor?” türünden bir soru sormuştu. Çerçiler’in bu düşüncesi Mimarlar Odası’nın metnine, “ülkemizde son yapılan müzelere bakıldığında, dünyada bu kadar önemli olan Antalya Müzesi’nin, bu müzeler arasında gölgede kaldığının yadsınamaz bir gerçek” cümlesiyle yansıyor. Peki, ne olması lazım? Bu tespiti yaptıktan sonra, mevcut müzenin korunmasını isteyen Mimarlar Odası, “Antalya’ya yeni müze binası düşünülürken var olan müze, çeşitli zamanlarda yapılmış birçok eklentisi, özellikle taklit antik mezar eki kaldırılarak, yeni yapılacak projeyle entegre edilerek korunmalıdır” diyor. Yan taraftaki Meteoroloji ve Karayolları arazilerinin müze alanına katılmasını öneren Mimarlar Odası, yeni bina için burayı adres gösteriyor. Fakat Ulaştırma Bakanlığı burayı vermiyor. Sanki Kültür ve Turizm Bakanlığı başka devletin bakanlığı…