Ne olacak bu CHP’nin halleri?

Muratpaşa ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Erdal Yayıcı yılların CHP’lisidir. “Atadan, dededen” diye bir tamlama var ya, aynen öyle işte. CHP’nin son günlerde yaşadığı tartışmalar da malum. Bu tartışmalarla, iç mücadeleyle ilgili orta ebatta bir metin kaleme almış Erdal Yayıcı. Yılların CHP’lisi olarak gözlemlere, analizi, yorumları önemli… Bu değerlendirme kıyıda köşede kalmasın diye Ters Köşe’yi Erdal Yayıcı’ya ayırdım bugün. Analizini 4 madde altında toplamış Yayıcı: Parti içi demokrasi, ideolojik bölünmeler, liderlik tartışmaları, strateji ve ittifaklar…

PARTİ İÇİ DEMOKRASİ ZORLUĞU
“CHP’nin iç mücadelesi dışarıdan genellikle parti içi demokrasi, ideolojik farklılıklar ve liderlik değişimi ekseninde bir görüntü verir. CHP’nin köklü bir geçmişi olduğu için parti içindeki her tartışma geniş bir kitle tarafından dikkatle takip edilir” diye söze başlayıp, 4 maddeyi sıralıyor. Birincisi ‘parti içi demokrasi’. Şöyle ki; “CHP, zaman zaman parti içi demokrasiyi uygulama konusunda zorluklar yaşıyor gibi görünür. Parti içi farklı görüşler, özellikle olağanüstü kongre talepleri ya da liderlik değişikliği önerileri ile gündeme gelir. Bu durum, bazı dış gözlemciler tarafından CHP’nin bir arayış içinde olduğu ya da değişime açık olduğu şeklinde yorumlanır”.

DIŞARIDAN NASIL ALGILANIYOR?
İkinci madde ‘ideolojik bölünmeler’. Onu da şöyle anlatıyor: “CHP’nin içinde, sosyal demokrat çizgide farklı eğilimler bulunur. Bu, bazı gözlemciler tarafından partinin tam olarak neyi savunduğu ya da hangi kesimlere hitap etmek istediği konusunda bir belirsizlik olarak algılanabilir. Örneğin, daha geleneksel Kemalist bir kanat ile daha liberal, özgürlükçü bir kanat arasındaki gerginlik zaman zaman su yüzüne çıkar. Dışarıdan bu, parti içinde sürekli bir yön arayışı ve ideolojik mücadele olarak görülür”.

LİDERLİK VE İTTİFAK TARTIŞMASI
Geldik üçüncü maddeye. ‘Liderlik tartışmaları’… “CHP’de liderlik zaman zaman tartışma konusu olur. Kılıçdaroğlu’nun liderliğinde seçim yenilgileri ya da başarısız sonuçlar, dışarıdan bakıldığında partide lider değişikliği taleplerine neden olmuş gibi gözükebilir. Bu da, parti içindeki yenilenme ihtiyacını ve liderlik konusunda bir uzlaşmazlık olduğu algısını yaratır”. Hemen ‘strateji ve ittifaklar’ başlıklı dördüncü maddeyi de aktaralım: “CHP’nin ittifak stratejileri de zaman zaman parti içinde tartışma konusu olur. Dışarıdan bakıldığında, CHP’nin diğer muhalefet partileriyle kurduğu ittifaklar ya da kendi tabanını ne kadar mobilize edebildiği konusunda çelişkiler yaşandığı düşünülür”.

OLGUNLAŞMA SÜRECİNİN PARÇASI
Bu kadar sözden sonra bir sonuca bağlayalım. Diyor ki Yayıcı, “Genel olarak, CHP’nin iç mücadelesi dışarıdan zayıf ve sürekli çatışma içinde bir parti gibi görünebilir. Ancak bu aynı zamanda parti içi demokrasinin ve farklı seslerin varlığının bir göstergesi olarak da yorumlanabilir. Partinin kendi içinde bir denge kurmaya çalışması, dışarıya karışık bir görüntü verebilir, ancak aynı zamanda olgunlaşma sürecinin bir parçası olarak da değerlendirilebilir”

Konyaaltı’nda Cumartesi turu

Okuldan arkadaşlarla Konyaaltı’nın dağlarını dolaştık. Bademağacı’nın son belediye başkanı Bekir Akyol da geldi bizimler. Doyran ve Aşağıkaraman arasındaki Palamutdüzü’ne çıktık önce. Bir Bizans köyü burası… İçinde manastırı da var. Hemen altındaki Kartın Pınarı’na indik. Büyük bir antik yerleşim… Çam ağaçlarının arasında birden karşınıza çıkan anıt mezar sizi şaşırtacak. Hibrit yapılar, işlikler, konutlar, lahitler… Nitelikli bir gezinin durakları. Kartın Pınarı’ndan da İn Önü yerleşimine geçtik. Üç bölümden oluşan büyük ve önemli bir yerleşim burası… Hatta kent olduğu bile düşünülebilir, çünkü bir meclis binası var. Yerleşimin doğu bölgesini gezdik, merkeze ulaşamadık. Kocaman bir çam ağacı devrilerek yolu kapatmıştı. Geçemedik. Vaktimiz de vardı, direksiyonu Kelbessos’a çevirdik. Konyaaltı’nın en çok yağmalanan antik kenti burası. Yazmayan, gündeme getirmeyen kalmadı, ama hala bir önlem yok. İlgililer ve yetkililer kulağının üstüne yatıyor. Kayalar dinamitle parçalanır, hiltiyle delinirken göbek büyütüyor muhteremler. Dört antik yerleşimi turladığımız bu seyri alemi yeri geldikçe yazarız, ama öncelikle, buraları keşfeden, saptayan, inceleyen, araştıran, kayıt altına alan, bilim dünyasına tanıtan, önümüze getiren Nevzat Çevik ve Beydağları Yüzey Araştırmaları ekibine sağlam bir alkış…