Nevşehir'in antik geçmişi, zamanın derinliklerine uzanan bir öyküdür. Paleolitik dönemden kalan izler, bu toprakların kadim tarihine dair ipuçları sunar. Ancak, bu izlerin erken paleolitik dönemden çok, son paleolitik döneme ait olduğu anlaşılıyor. Erken dönemlerde bölgedeki volkanik patlamalar, uzun süre insan yerleşimini engellemiş ve bu doğal engel, Neolitik döneme kadar devam etmiştir. Arkeologların kazılarında, bölgenin Neolitik dönemine ait izlere rastlandı. Örneğin, Ürgüp yakınlarındaki Avla Tepesi'nde, Neolitik dönemden kalma taş aletler bulundu. Acemhöyük kazılarında ise M.Ö. 6. ve 7. yüzyıla ait izler, Hitit ve Bronz Çağı eserleri ortaya çıktı. Kapadokya'nın tarihi, avcılık ve toplayıcılıkla geçinen toplumların izlerini göstermez. Bunun nedeni, volkanik patlamalar ve Kapadokya'nın kendine özgü doğasının, eski izlerin silinmesine yol açmış olmasıdır. Arkeolojik çalışmalar, Sulucakaracahöyük ve Topaklı Höyük gibi yerlerde Hititler'den Bizans dönemine kadar birçok kültürün yaşadığını ortaya koyuyor. Bu dönemlerin izleri, genellikle kullanılan eşyalar üzerinde görülebiliyor.

Kaymakli Yeralti

KAPADOKYA’NIN MİLADI: ÇATALHÖYÜK

Kapadokya’nın tarihi bir anlamda neolitik şehir Çatalhöyük’te başlar. M.Ö. 5000-4000 arasında Kapadokya'da küçük krallıklar kurulmuştur. Bilinen ilk halklar, Luviler ve Hititler'dir. M.Ö. 2500 civarında Asurlular bu topraklarda ticaret kolonileri kurdu. Kapadokya tabletleri, Anadolu'nun yazılı tarihini anlatan en eski belgelerden biridir. Asurlular, bu bölgeye Katpatuta adını verdiler. Bu ad, Persler döneminde Kapadokya olarak değiştirildi.

Erken Bronz Çağı'nın sonlarına doğru (M.Ö. 3200-1650), bölge, özellikle Avanos ve Kültepe, önemli bir ticaret merkezi haline geldi. Asurlu tüccarların pişmiş toprak mektuplarında, bu bölgede bir Hitit ülkesinden bahsedilmektedir. Asur ticaret kolonileri dönemi M.Ö. 1850-1800 yılları arasında sona ermiştir. Hititler'in Anadolu'ya Kafkaslar üzerinden geldiği yaygın olarak kabul görüyor. Kapadokya, Hitit İmparatorluğu'nun yükselme döneminde (M.Ö. 1750'lerde) Kral Şubbiluliyuma tarafından fethedilmiş ve yaklaşık 500 yıl Hititlerin kontrolünde kalmıştır. Yerleşik hayata geçişle birlikte, yerleşim birimleri arasında ticari ve sosyal ilişkiler doğmuş, bu birimler önemli merkezler haline gelmiştir. Asurlular, Anadolu'nun çeşitli yerlerinde Karum adı verilen ticaret merkezleri kurmuşlardır, bunlardan en önemlisi Kapadokya sınırlarında yer alan Kültepe Karumu'dur.

Ozkonak2

PAYLAŞILAMAYAN TOPRAKLAR

M.Ö. 1200 yıllarında Hititler'in bir kolu olan Tabal Krallığı, bölgeyi ele geçirdi. Tabal Krallığı, yaklaşık 24 beylikten oluşan bir konfederasyon oluşturdu. Bu dönemde Hacıbektaş-Karaburna, Topada (Acıgöl), Gülşehir-Sıvasa (Gökşetoprak) gibi bölgelerde hiyeroglif kaya yazıtları ortaya çıktı. Tabal Krallığı'nın sonrasında bölge, Frigyalılar'ın öncüsü sayılan Muşkiler tarafından işgal edildi.

Frigyalılar'ın gücünü kaybetmesine neden olan Kimmerler, M.Ö. 676'da Frigya Kralı Midas'ı yenilgiye uğratmış ve Frigler'i Batı'ya sürmüştür. Kimmerler'in ardından Lidyalılar, Frigya'nın önemli bir kısmını zaptederek Kapadokya'ya kadar genişledi. M.Ö. 575-546 yılları arasında Lidya-Pers savaşları yaşanmış, Lidya Kralı Cresus'un Pers Kralı 2. Kıras'a yenilmesiyle Persler Kapadokya'yı ele geçirmiş. Persler, Anadolu'yu satraplıklara ayırmış ve Kapadokya Satraplığı da bu sistemin bir parçası olmuş. Ancak, Kapadokya'daki yerel beylerin Pers hakimiyetine karşı verdikleri bağımsızlık mücadelesi, Pers İmparatorluğu'nun sonunu hazırlamıştır.

Kapadokya, M.Ö. 334 ve 331'de Makedonya Kralı Büyük İskender'in fetihleri sırasında Makedonya egemenliğine girdi. Ancak, bölge halkı Makedonyalıları coşkuyla karşılamamış, İskender'in komutanlarından Sabiktas'ın bölgeyi denetim altına alması halk arasında huzursuzluğa neden olmuş. Bu dönemde, eski Pers soylularından Ariarates, halkın desteğiyle Mazaka (Kayseri) merkezli Kapadokya Krallığı'nı kurdu. Ariarates, Kapadokya Krallığı'nın sınırlarını Yeşilırmak havzasına kadar genişletmiştir. İskender'in ölümünden sonra Makedonya'nın otoritesini üstlenen Perdikkas, bağımsız krallıklara göz yummamış, Ariarates'in bozguna uğramasına neden olmuş. Ancak, II. Ariarates, Kapadokya'ya geri dönerek Makedonyalıları bölgeden atmıştır. Bu krallık, Galatların istilası sırasında sıkıntılar yaşadıi Roma Devleti'nin Anadolu'ya ilerlemesine karşı direniş gösterdi.

Tatlarin2

Roma ve Bizans dönemlerinde Kapadokya, sürekli iktidar değişikliklerinin ve istila hareketlerinin merkezinde olmuş. Roma İmparatorluğu'nun 395'te ikiye ayrılmasıyla Kapadokya, Doğu Roma Devleti'nin (Bizans) hakimiyeti altına girmiş. Bizans döneminde, Kapadokya Anadolu'nun iki piskoposluk merkezinden biri olmuştur ve ünlü azizlerin memleketi olarak bilinir. Aziz Basil, Nissalı Gregory ve Naziruslu Gregory bu dönemin önemli isimlerindendir. Bizans'ın ilk yıllarında sakin bir dönem geçiren Kapadokya, Arap ve Sasani akınlarıyla zor zamanlar geçirmiştir. İmparator Heraclius, Anadolu'yu askeri eyaletlere ayırmış ve Kapadokya da bu eyaletlerden biri oldu.

Bizans döneminde, ekonomik ve sosyal bunalımlar yaşanmış, mezhep çatışmaları artmış ve ikona karşı olan bir hareket ortaya çıkmıştır. Bu dönemde Kapadokya, rahiplerin ve Bizans imparatorlarının mülkiyet ve iktidar mücadelesinin merkezinde kalmıştır. Bu zorlu dönem, Bizans'ın Orta ve Doğu Anadolu'yu kaybetmesine zemin hazırlamış. Oğuz Türkleri, 1071'de Malazgirt Savaşı'yla Anadolu'ya kapıları açmış ve Kapadokya, Selçukluların hakimiyetine girmiş. Danişmendlilerin ve Selçukluların ardından bölge, Moğolların hakimiyetine geçmiş ve nihayetinde Osmanlı Devleti'nin etkisi altında kalmıştır.

29296

MUŞKARA’DAN NEVŞEHİR'E

18’inci yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu’nun Lale Devri'nin ünlü sadrazamı Damat İbrahim Paşa, Kapadokya'nın sessiz köylerinden biri olan Muşkara’yı büyük bir dönüşümden geçirdi. Şehri imar ederek hanlar, camiler ve hamamlar inşa eden Paşa, adını da değiştirerek Farsçada ‘Yeni Şehir’ anlamına gelen Nevşehir adını verdi. Bu vizyoner adımları, Nevşehir’i sadece fiziksel olarak değil, kültürel ve ekonomik olarak da yeniden canlandırarak tarih sahnesinde önemli bir yer kazandırdı. Kapadokya'nın uzun ve karmaşık tarihi, bu toprakların çeşitli kültürlerin ve medeniyetlerin buluşma noktası olduğunu gösteriyor. Her dönemde, bu bölge, zengin tarihinin derinliklerinden gelen izlerle yaşamı kucaklıyor.

1970 De Nevsehir De Cekilen Ilginc Fotograf 1277426

Muhabir: YUSUF ÖZTÜRK/HABER