Liseler, liseliler, öğrenci velileri, eğitim sendikaları ayakta. Köklü liselerde, nitelikli okullarda öğretmen atama krizi yaşanıyor. Binlerce öğretmen ‘norm fazlası’ statüsüne alındı. Bu öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu ya Eğitim Sen, ya da Eğitim-İş üyesi. Solcu, demokrat, Atatürkçü öğretmenler… Antalya Anadolu Lisesi öğrencileri, “Öğretmenime dokunma” diye haykırınca haberdar olduk yaşananlardan. İktidar liseleri kaşımaya başladı. Baskı, katakulli, tezgah, sürgün, partizanlık 15 yaşındaki öğrencinin zihnini, dünyasını, hayatını kurcalıyor. Sevilen öğretmeni sürgün ederek, 16 yaşındaki öğrenciyi cezalandırıyor.
AAL’DEN YÜKSELEN SES
Sadece öğrenciler, veliler değil, Antalya Anadolu Lisesi (AAL) mezunları da, “Susmayacağız” diye seslendi. Dediler ki; “Bugün Türkiye’nin dört bir yanında, eğitim kurumlarında bir tasfiye hareketine tanıklık ediyoruz. Binden fazla öğretmen herhangi bir gerekçe sunulmadan görevinden uzaklaştırıldı. Bu olay sadece bir meslek grubuna değil; kültüre, hafızaya, özgürlüğe ve geleceğe karşı yapılan bir müdahaledir. Ne yazık ki bu dalga, Antalya Anadolu Lisesi’ne kadar uzandı. Bugünün mühendisleri, avukatları, hekimleri ve daha nicesi olan bizler, bu haksızlığın karşısında ses çıkarmaya devam edeceğiz. Antalya Anadolu Lisesi’nin yıllardır taşıdığı çağdaş, laik ve çoğulcu kimliği korumak hepimizin sorumluluğudur”.
SÜRGÜN NASIL İŞLİYOR?
Öğrenciler, veliler, sendikalar, vatandaş eylem yaptı. Antalya Anadolu Lisesi’nden 6 öğretmen kadro dışı bırakıldı. İşin aslı, sürgün edildi. Antalya genelinde 100 civarında öğretmen sürgün ediliyor. Çark nasıl işliyor? Okullarında kadro dışı bırakılan öğretmenler önce İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesine aktarılıyor. Buradan da İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü torbasına atılıyor. İlçe Milli Eğitim kadrosuna alınan bu öğretmenler, Eylül ayında norm kadro durumuna bakılmaksızın ilçelerde görevlendirilecek.
ÖĞRENCİLER SUÇLU DEĞİL
Norm kadro sürgünü öğretmenler, bu atamaların iptali için idari dava açacak. Eğitim sendikaları öğretmenlere hukuk desteği veriyor. İktidar yanlısı sendikaların referansıyla, keyfi olarak yapılan bu atamalar büyük ihtimalle mahkemeden döner. Fakat artık hukukun başka bir şeye dönüştüğü bir dönemde yaşıyoruz. Bir de okul yönetimlerinin öğrenci velilerine gönderdiği mesajlar var. “Çocuğunuzu yollamayın, eyleme katılmayın” diye emir buyuruyor müdür efendiler. Adem Tolunay Anadolu Lisesi yönetimi böyle bir mesaj göndermiş mesela. Akılları sıra, öğrencilerin sürgün edilen öğretmenlerine sahip çıkmasını kriminalize ediyorlar. Bir suç gibi gösteriyorlar. Bu bir suç değil, anayasal haktır. Sözün özü; “öğretmenlere kıymayın efendiler”.