Türkiye’nin farklı şehirlerinde öğretmenlerin şiddete uğradığına dair haberler sıklıkla gündeme geliyor. Basına yansıyan haberlerin yaşana olayların tümünü yansıtmadığını belirten Eğitim-İş Antalya Şube Başkanı Sadık Acar, ”Gün geçmiyor ki bir meslektaşımız şiddete maruz kalmasın. Basına yansıyanların ötesinde çok daha fazla olay yaşanıyor” diyerek durumun vahametini ortaya koydu. Okullarda güvenlik önlemlerinin yetersizliğine dikkat çeken Acar, "Milli Eğitim Bakanlığı okulların güvenlik problemini çözmüyor. Okullar güvenlik sorunlarını ya nöbetçi öğretmenlerle ya da varsa hizmetliyle çözmeye çalışıyor. Maddi durumu yeten okullar özel güvenlik tutuyor. Yani okullar şu anda tamamen kendi hâline bırakılmış durumda" ifadelerini kullandı.

‘BİZ BU ÜLKEDE ADALETE GÜVENMİYORUZ’
Şiddetin okul duvarları arasında yayılmasının temelinde toplumsal ve ekonomik çöküşün olduğunu ve yaşanılan psikolojik baskının okul ortamına yansıdığını belirten Acar,  “Toplum devlete, hukuka ve adalete güvenmiyor. İnsanlar kendi adaletini kendi sağlamaya çalışıyor. Bu şiddetin en açık yansıması da ne yazık ki eğitim kurumlarında görülüyor” diyerek toplumsal güven krizinin sonuçlarına dikkat çekti.

‘ŞİDDET DURMUYOR, BAKANLIK SESSİZ’
Geçtiğimiz yıl İstanbul’da bir okul müdürüne yönelik saldırının ardından yapılan eylemi hatırlatan Acar, "Haziran 2024’te İstanbul’da bir okul müdürü şiddete uğradı. Biz o zaman tüm Türkiye’de sesimizi yükselttik. Avrupa’nın bile dikkatini çeken eylemler yaptık ama hala somut hiçbir adım atılmadı" dedi. Bakanlıkla herhangi bir iletişim ya da gelişme olup olmadığı sorusuna ise Acar şöyle yanıt verdi: "Şu anda Bakanlık bu konuda hiçbir adım atmıyor. Her okul, her müdür, her öğretmen kendi başının çaresine bakıyor".
Sadik Acar-10

BÜTÇE NEREDE, ÖNCELİK NE?
Eğitime ayrılan bütçenin yeterli olmadığını vurgulayan Sadık Acar, "Biz bütçenin artırılmasını istiyoruz ama bu artışın sadece gösterişe değil, güvenlik, temizlik ve öğrenci beslenmesi gibi hayati konulara ayrılmasını talep ediyoruz" dedi. Acar, kantin bağımlılığı nedeniyle sağlıksız beslenen çocuklar ve yeterli temizlik sağlanamayan okulların da şiddet kadar ciddi sorunlar barındırdığına dikkat çekti.

‘OKULLAR ÖĞRETİM YUVASI OLMALI, TEHLİKE ALANI DEĞİL’
Dışarıdan gelen kişiler tarafından okul ortamına taşınan şiddet olaylarına da değinen Acar, “Bir veliyle ya da bir üçüncü şahısla yaşanan basit bir anlaşmazlık bile öğretmenin can güvenliğini tehlikeye atabiliyor. Okullar öğretim yuvaları olmalı ama bugün ne yazık ki bir tehdit alanına dönüşmüş durumda” ifadelerini kullandı.

‘AİLELER ÇOCUĞUNU EMANET EDİYOR’
Eğitim kurumlarında güvenliğin sağlanmasının yalnızca eğitimcilerin değil, aynı zamanda devletin sorumluluğunda olduğunu belirten Acar, "Aileler çocuklarını her sabah büyük bir güvenle okula emanet ediyor. O çocuğun da, o çocuğa eğitim veren öğretmenin de güvenliği devletin sorumluluğundadır" dedi. Sadık Acar, son olarak kamuoyuna ve yetkililere seslenerek şu çağrıyı yaptı: "Biz öğretmeniz, biz çocuklarımızı korumakla görevliyiz ama önce bizim korunmamız gerek. Bakanlığın artık görmezden gelmeyi bırakıp, somut önlemler almasını istiyoruz".

Muhabir: YUSUF ÖZTÜRK/HABER