Oh nihayet ilaca zam geldi!

Zamma sevinilir mi sevinilir tabii, zam demek ayni zamanda ilaca kavuşmak demek. Şimdi efendim Şubat 19'da zam gelecek diye hayati önem taşıyan pek çok ilaç depolarda stoklandı ya. Yana yakıla ilacını arayan vatandaş, eczanelerden eli boş döndü ya. Şimdi ilaca gelen yüzde 15 oranındaki zamla birlikte tezgah altında saklanan ilaçlar da gün yüzüne çıkıverdi. Sevinmeyelim de ne yapalım Allah aşkına!

* * *

Bende de üzerinize afiyet astım var. Ve de sürekli kullandığım astım ilacımı, dost ahbap kimi devreye soktuysam bulamıyordum. 19 Şubat'ta gelecek zammı inan olsun dört gözle bekliyordum. Tabii hemen eczaneye koştum, nefes almamı rahatlatan; çantamdan, evden hiç eksik etmediğim ilacımı aldım şükür. Aman nasıl sevindim bilemezsiniz. Zamma şükür etmeyeyim de ne edeyim? Tabii zamdan nasibini alıp da, eczane raflarına giren ilacına kavuşan çoğu vatandaş da benim gibi el açıp şükretti.

* * *

İşte görüldüğü gibi, ilaca gelen yüzde 15 zam, vatandaşı sevindirik etti. Zira bu hatırı sayılı zam, aynı zamanda ilaca kavuşmak demek oldu. Bulunamayan ve dahi dört gözle beklenen ilaçlar ortaya çıktı. Bu arada bir şey dikkatimi çekti eczaneden ilacımı alırken. Tabii ben de dahil olmak üzere ilacını almak için eczaneye gelen, ihtiyacından fazla ilaç aldı sanki. Bu kez de vatandaş parasını basıp ilacını evinde yedeklemek istiyor. Endişeli tabii, Aralık ayında ilk zammı alan ithal ilaçlar, Şubat 19'da aldığı ikinci zamma kadar neredeyse parmak hesabıyla 50-60 gündür piyasada bulunamadı. Özellikle de hayati önem taşıyan kanser, kalp, astım vs. gibi ilaçlar hastalara panik yaşatmadı mı?

* * *

Yine kur farkından dolayı pek çok önemli ilaç, Türkiye'ye getirilemedi ve de piyasaya girmedi. Eczaneler bu ilaçları 'yok' sattı. Tabii tüm bu olumsuzlukları sıkıntılı bir süreç olarak yaşayan hasta da ilacına kavuşunca, tabir-i caizse altın bulmuş gibi oldu. Ne diyelim insan sağlığını hiçe sayıp ranta çeviren insafsızlar utansın.