Ülkedeki yüksek enflasyon yoksulluğu yükseltirken ve alım gücünü de bir o oranda düşürüyor. Bu ekonomik tablo özellikle dar ve orta gelirli ailelerin her bir bireyini derinden sarsıyor. O bireyler arasında geleceğe umutla bakmayı bekleyen, henüz okul çağında olan çocuklar da var. Bu çocuklar sabah gidip akşam gelebildikleri okullarında yemek ihtiyaçlarını gidermedikleri için okula devam edemiyorlar. Üstelik bu sebeple okuluna devam edemeyen çocukların sayısı hiç de azımsanacak bir rakam değil. Zira, elde edilen verilen gösteriyor ki, ekonomik buhranın da etkisiyle, okuldan ayrılan öğrenci sayısı ülke tarihinin en yüksek seviyesinde.
OKUL YEMEĞİ TERKLERİ AZALATACAK
Konu ile alakalı yapılan çalıştayın raporunu açıklayan Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu okulda verilen yemeklerin okul terklerinin önüne geçebileceğini vurguladı. Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu çalıştayının raporunda, “ Ülkemizde okul terki ülke tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmış durumdadır. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2023 verilerinde ortaöğretimde okul dışına çıkan çocukların sayısının 2 milyon 9 bine ulaştığı, ortaokulda bir yıl içerisinde okul terklerinin yüzde 3,1’den yüzde 6,2’ye çıktığı açıklanmıştır. Bu veriler gerçek okul terki verilerini yansıtmamaktadır. Veriler bilimsel kriterleri esas alarak ve şeffaf bir şekilde hazırlanmamaktadır. 2020 yılına kadar farklı kademeler ve program türleri için devamsızlık göstergesi 2021, 2022, 2023 yıllarında paylaşılmadı. MEB’in 2024 yılı bütçe teklifinde de devamsızlık verileri yer almadı. Oysaki yalnızca salgın öncesi dönem olarak 2019’da devamsızlık oranı genel ortaöğretimde yüzde 25,1’e, mesleki ve teknik ortaöğretimde yüzde 40,7’ye ulaşmıştı. MEB verileri hazırlanırken; okullaşmada yaş değil kayıt durumu ve kademelere göre okullulaşma oranı esas alınmaktadır. Kayıt durumu ve kademelere göre okullaşma oranı üzerinden örgün eğitim dışında kalan ve/veya örgün eğitim dışına çıkan öğrenciler tespit edilemez. Okul yemeği ve okulda fiziki ve insani şartların sağlanması bir yandan çocukların okul özdeşimlerini ve başarılarını artıracak diğer yandan okul terklerini ve devamsızlıkları azaltacak başlıca önlemlerden birini oluşturmaktadır” denildi.
CİNSİYET EŞİTLİĞİNE POZİTİF KATKI
Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu’nun Ankara’da gerçekleştirdiği çalıştayda ortaya çıkan bir başka sonuç ise, ülkemizin de büyük sıkıntılar çektiği cinsiyet eşitsizliğinin okul yemeği ile doğrudan bağı olduğunu gösteriyor. Raporda, “ Dünya genelinde uygulanan okul yemeği programları bize gösteriyor ki; okul yemeği kız çocukların eğitime erişiminde, okul terkinin önlenmesinde, çocuk yaşta evliliklerin engellenmesinde en etkili kamusal önlemdir. Örneğin; Pakistan’da 1998-2004 arasında her ay okula 20 gün gelen kız öğrencilere 4 litre yağ verilmesiyle okullaşma oranı altı yılın sonunda yüzde 135 oranında artmıştır. Dünya genelinde okul yemeği programları eliyle çevre kirliliği, sulak alanların kaybı, erozyon-toprak yapısının bozulması, ormansızlaşma engellenmekte; biyolojik çeşitlilik korunmakta, yerel ve ulusal ekonomi, küçük üreticiler güçlenmekte, kooperatifleşme yaygınlaşmakta, başta kadınların iş gücüne katılımı olmak üzere istihdam desteklenmektedir” ifadeleri le bu duruma vurgu yapıldı.