Kaza, geçen yıl 14 Aralık'ta gece saatlerinde Kepez ilçesi Emek Mahallesi Gazi Bulvarı'nda meydana geldi. Düden Kavşağı istikametine giden Yusuf Şahin Yüksel'in kullandığı 07 BCV 296 plakalı otomobil, aynı yöne giden Osman Alp Kavak'ın kullandığı 07 MGP 74 plakalı motosiklete çarptı. Çarpmanın etkisiyle otomobil karşı şeride geçerken, motosiklet sürücüsü yola savruldu. İhbarla bölgeye çok sayıda ekip gönderildi. Kavak'ın hayatını kaybettiği belirlendi. Cenaze Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılırken, gözaltına alınan sürücü Yusuf Şahin Yüksel, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kavak'ın sürücü belgesinin daimi iptal edildiği, kask kullanmamak, sürücü belgesini yanında bulundurmamaktan kaydı olduğu belirtildi.
Kaza dosyasını inceleyen Kavak'ın ailesi ve avukatı, olayın, otomobil sürücülerinin yarış yaparken meydana geldiğini iddia ederek, Yusuf Şahin Yüksel'in arkadaşı Ramazan A.'nın da kazayla bağlantısının araştırılması ve tutuklanması için şikayetçi oldu. Başvurunun ardından Ramazan A., ifade verip serbest bırakıldı.
AİLE VE MOTOSİKLETÇİLER EYLEM YAPTI
Osman Alp Kavak'ın yakınları ile avukatları Fevzi Erbaş, bugün kazanın yaşandığı noktaya gelerek açıklama yaptı. Aileye, kentte yaşayan motosiklet sürücüleri de destek verdi. Ellerinde 'Adalet istiyoruz' dövizleri taşıyan anne Zehra Tok ve yakınları, diğer sürücü Ramazan A.'nın da tutuklanmasını istedi. Trafik terörüne dikkat çekmek amacıyla kazanın olduğu yerde toplandıklarına dikkat çeken ailenin avukatı Fevzi Erbaş, "Bu tür kazalarda etkin ve özenli soruşturma yapılmasına dikkat çekmek için burada bulunuyoruz. Yarış halindeki iki aracın birbirlerine çarpıyor. Yusuf Şahin Yüksel yönetimindeki araç motosikletiyle giden yavrumuz Osman Alp Kavak'a arkadan çarparak önüne katıp sürüklüyor. Sonrasında ise yolun ortasındaki bariyerleri de yıkarak ağaçlarla beraber yolun karşı tarafına gidecek kadar aşırı hızlı. Burada asıl vahim olan motosiklet sürücülerinin haklarının gözetilmemesi. Kazaya asıl sebebiyet veren Ramazan A.'nın tahkikat kapsamında pozisyonu irdelenmemiştir. Nitekim takipsizlik kararı verilmiştir. Biz adli mercilerden bunun yeniden ele alınarak etkin bir şekilde, özenli bir şekilde araştırılmasını istiyoruz" dedi.
ANNE TOK: BEN HER GÜN ÖLÜYORUM
Oğlunu toprağa verdiğini dile getiren anne Zehra Tok, "Ben de adalet istiyorum. 19 yaşındaki çocuğumu tek öldürmediler, bir tek o değil bu kadar kişiyi toprağa verdiler. Benim oğlum toprağın altında, ben her gün ölüyorum ama o her gün rahat gezebiliyor. Dışarıda olan kişinin de tutuklanmasını istiyorum" diye konuştu.
O gece yaşanan olayın kaza değil cinayet olduğunu söyleyen anneanne Derya Reyhan ise "Benim çocuğum daha yeni 19 yaşına girmiş. O gece yarışarak, makas atarak buraya kadar gelerek önce altı araca çarpılıyor ve sonrasında kendileri birbiriyle çarpışıyor. Sonra da benim çocuğumu motoruyla altına alıp metrelerce sürükleyerek refüj demirlerini aşarak ağaçların arasına parçalıyor. Biz buna kaza demiyoruz, bu bir cinayet. Ve bu kazaya karışan tam odak noktasında olan Ramazan A. hala dışarıda. Ben çocuğum için adalet istiyorum" dedi.
'BİR KARDEŞİMİZİ DAHA KAYBETMEK İSTEMİYORUM'
Her gün bir motosikletlinin hayatını kaybettiğini söyleyen ve Hayat Motorcuya Güzel Platformu adına konuşan İsmail Biçer, "Gerçek anlamda bilinçlenmemize ihtiyacımız var ve artık şöyle bir gerçeği kabullenmeleri lazım, tabi ki de bizim de var olduğumuzu, bizim de haklarımızın olduğunu bilmeleri ve görmeleri, öğrenmeleri lazım. Türkiye’mizde motosiklet kullanıcıları için yol yapamıyorlar ama bir şeridimizin olması artık gerekiyor. Kaybettiğimiz kardeşimizi geri getiremeyiz. Binlerce arkadaşımızı kaybettik. Ben bir kardeşimizi daha kaybetmek istemiyorum" diye konuştu.
