Zeka ve davranışlar, yaşam tarzı, hedefler ve kişisel alışkanlıklarla şekillenir; ancak bazı alışkanlıklar zekanın gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Psikologlara göre, aşağıdaki iki davranış hem insanın ömrünü kısaltıyor hem de zeka seviyesini olumsuz etkiliyor:
MERAK EKSİKLİĞİ VE İLGİZİLİK
Çocuk gelişimi uzmanları, yüksek zekanın ilk belirtisinin merak olduğunu belirtiyor. Albert Einstein’ın “Özel bir yeteneğim yok, sadece meraklıyım” sözündeki gibi, merak zeka ile doğrudan ilişkili. Meraktan yoksun olmak ve yeniliklere ilgi göstermemek, düşük zeka seviyesinin göstergesi olabilir ve bu durum yaşam kalitesini olumsuz etkileyebiliyor.
ERTELEME ALIŞKANLIĞI
Uzmanlar, ertelemenin modern yaşamda sıkça karşılaşılan bir sorun olduğunu ancak bunun düşük zeka seviyeleriyle bağlantılı olduğunu belirtiyor. Sürekli erteleme alışkanlığı, planlama eksikliği ve zamanı verimli kullanamama gibi durumları işaret ederken, bu da yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Yüksek zeka seviyesine sahip bireyler, işlerini planlı şekilde yaparak hedefler doğrultusunda ilerlerken erteleme üretkenliği düşürüp, strese yol açabiliyor.
DİNLEME YETERSİZLİĞİ
Uzmanlar, bir kişinin karşısındaki kişi konuşurken sadece cevap vermeye odaklanıp aktif dinlememesi durumunun zeka eksikliğiyle ilişkilendirilebileceğini belirtiyor. Etkili dinleme, yalnızca duymakla kalmayıp, anlamak ve yorumlamak gerektiğini vurgulayan uzmanlar, dinleme becerileri zayıf olan bireylerin önemli noktaları kaçırabileceğini ifade ediyor. Bu durum, bilişsel yeteneklerin yeterince gelişmediğini gösterirken, kişilerin toplumda yalnız kalmasına neden olabilir.
KENDİ KENDİNE YABANCI OLMAK
Uzmanlar, kişisel farkındalığın, bireylerin kendi güçlü ve zayıf yönlerini tanıyıp geliştirme kapasitesini ifade ettiğini belirtiyor. Zeki bireyler, kendilerini doğru analiz ederek kişisel gelişim için sürekli sorgulamalar yapar. Ancak kişisel farkındalık eksikliği, entelektüel gelişimi engelleyebilir ve bu durum, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.