Osmaniye, coğrafi konumu sayesinde hem denizle hem de karayollarıyla birbirine bağlı bu yüzden tarihin en eski dönemlerinden beri insanların ilgisini çekti. İlk çağlarda, korsanlar Nur Dağları'nın eteklerinde barınarak Akdeniz’deki ticaret gemilerine saldırıp zenginlik peşinde koşuyordu. İpek Yolu buradan geçiyor, bölgeyi ticaretin merkezlerinden biri haline getiriyordu. Tüccarlar Adana, Tarsus, Maraş ve Belen’den mallarını getiriyor, burada canlı pazarlar kuruyorlardı. Pazar günleri kalabalık, ticaret günleri bereketliydi. Osmaniye’nin tarihi, Abbâsî Halifesi Harun Reşit zamanına kadar uzanıyor. Harun Reşit, Türk askerleriyle birlikte Anadolu seferleri düzenlemiş, bu toprakların kapılarını Türklere açmıştı. Nur Dağları, Ulaşlı aşiretinin gözdesi oldu, burada bir yaşam kurmak için yerleştiler. Aşiretler, kışla ve yayla arasında sürekli dolaşıyor, hayvancılıkla geçimlerini sağlıyordu.
Zamanla Osmaniye’nin önemli yerlerinden biri olan Kınık, ticaretin merkezi haline geldi. Burada kurulan pazar, şehrin kaderini değiştirecek kadar önemliydi. Seyyah Evliya Çelebi, bu şehrin canlılığından bahsederek Kınık’ın zenginliklerini anlattı. Tabii her şey bu kadar huzurlu gitmedi. Osmanlı Devleti’nin duraklama döneminde, Celali İsyanları patlak verdi. Nurlar da bu isyanlardan etkilenmiş, Osmanlı yönetimi burada güvenliği sağlamak için çeşitli önlemler almak zorunda kalmıştı. Derviş Paşa, bölgeyi yeniden düzenlemek için görevlendirildi ve çeşitli aşiretleri yerleştirdi.
1865 yılında, Hacıosmanlı merkezli kurulan Osmaniye, 1874’te Osmaniye Cebel-i Bereket Sancağı olarak bağımsız bir sancak haline geldi. Birinci Dünya Savaşı sonrasında Fransız işgaline maruz kalan Osmaniye, 7 Ocak 1922’de Fransız ordusunun çekilmesiyle işgalden kurtuldu. 1924’te Cebel-i Bereket ismiyle il olan kent, 1933’te tekrar ilçeye döndü. Nihayetinde, 1996 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi, Osmaniye’ye tekrar il olma hakkını tanıdı. Osmaniye, tarih boyunca birçok medeniyetin izlerini taşıyarak hem kültürel zenginliğini hem de stratejik önemini korumayı başarmış bir yer. Her köşesi, tarihin derinliklerinden günümüze ulaşan hikayelerle dolu ve bu hikayeler zamanla insanların yaşamlarında yeni bir anlam buluyor.
PEKİ, OSMANİYE İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Osmaniye isminin bölgede bir yerleşim ismi olarak kullanılması ilk olarak 1865 yılında Cevdet Paşa’nın önderliğinde Hacıosmanlı köyü merkez alınarak kurulan kazaya Osmaniye adının verilmesi ile oldu. Osmaniye’nin isminin kökeni ilgili resmi ve detaylı bir bilgi bulunmasa da bölgenin Osmanlılar tarafından fethedilmesi ile ilgili olduğu düşünülüyor. Osmanlı kimliğini çağrıştırdığı için bu ismin tercih edildiği birçok kaynakta geçiyor.
