İnanır mısınız duyunca aklım başımdan firar etti. Kimi eve ekmek götürme derdinde, kimi de iPhone derdinde. Sahiden ülkemizde tam anlamıyla bir paradoks yaşanıyor. Efendim denilene göre İPhone 16 karaborsaya düşmüş. Hem de fiyatı 120 bin lira olan telefonlar, 145 bin liradan satılıyormuş ve telefonu alabilmek için sabahın kör saatinde satış noktasının önünde uzun kuyruklar oluşuyormuş. Sözüm ona bu teknoloji düşkünleri 8-9 saat ayakta kuyrukta bekliyormuş. Elbet vardır bir bildikleri! Hani fiyatı 120 bin lira olup da 145 bin liraya satılan teknoloji harikası telefonların, fiyatı 150 bin lira olsa dahi alıcısı varmış. Bu fırsatçılık değil de ne? Arada birileri fena kazanıyor gibi. Sıkı bir denetim gerekmiyor mu? Yoksa bu kuyruk, reklam amaçlı mı? Yemin olsun aklım ermiyor.
***
Buyurun akılla izah edilemeyeni mizah ile izah edelim ve usta sanatçı Yılmaz Erdoğan'ın hiciv ettiği cümleyi anımsayalım, 'eskiden insanların telefonları vardı, şimdi telefonların insanları var’. Bam teline bastıklarımız varsa kusura kalmasın. Birilerine göre zam, göreceli bir kavrammış ya, o mesele. Hani vatandaşın ‘güvenli liman' dediği altın fiyatı da yaydan çıkan ok gibi fırlamış gitmiş. Gram altın kırmızı alarma geçmiş, rekorunu tazeler olmuş. Velhasıl-ı kelam, güvenli limanda fırtına kopuyormuş. Altın, bu hızla doları moları da geride bırakır. Eh hal böyle olunca parası olan da kuyumcu yolunda. Peki, altına yatırım yapıp ‘üç kuruş da ben nasipleneyim’ diyen babayiğit var mı çevremizde? Bilinmez, ne der büyüklerimiz 'imanla, paranın kimde olduğu belli olmaz'!
***
Her neyse zenginin parası fakirin çenesini yorarmış, fazla yormayalım kendimizi. Kimi kazanıyor, kimi kaybediyor kategorize etmeye gerek yok. Biz kendi halinde olanlar, tokluğun bedeline bakalım. Misal, Ankara 'yüksek enflasyonun nedeni kredi kartları' diyormuş. Ne yapsın sabit gelirli, cepte nakit yok ayın sonunu getirmek için tek çaresi kredi kartı ama gelin görün ki enflasyon kredi kartlarını da vurmuş. Şimdi kredi kartlarına limit ayarı geliyormuş. Kartın limiti, kişinin gelirinin dört katı olacakmış yani limit, gelir ile orantılı. 12 bin 500 veya 17 bin 2 lira ile geçim mümkün mü? Ne yapsın emekli, ne yapsın asgari ücretli, ne yapsın dar gelirli?
***
Ekonomi yönetimi, “Kamuda tasarrufta her şeyi değerlendiriyoruz” diyor ya. Bu karar, vatandaşın da kemerleri önümüzdeki dönemde daha fazla sıkacağı anlamına geliyor değil mi, ne dersiniz? Oysa zorunlu tasarruf, zaten vatandaşın yaşam tarzı oldu. Siz merak buyurmayın. İyi hafta sonları dileğiyle.