Magydos antik kentini Perge’ye, yani günümüzdeki Karpuzkaldıran askeri kampını Aksu’ya bağlayan antik yolun kumla doldurulması, üstüne inşaat şantiyesi kurulması hepimizi ayağa kaldırdı. Günlerce işledik bu konuyu. Kamuoyunun yoğun tepkisi üzerine bölgenin temizliğine başlandı. Temizlik aylardır sürüyor. Kumla dolduran müteahhide ceza kesildi mi, kesilmedi mi, meçhul. Çıkıp bir açıklama yapan yok. Devlet böyle bir şey oldu. Eskiden gazetecilerin gündeme getirdiği mevzularda birileri açıklama yapar, hatta savcılar kendi iradesiyle soruşturma açardı. Şimdi CİMER’e başvuranlara dönüyorlar ancak. O da yarım ağız…
İL KÜLTÜR MÜDÜRÜ’NDEN YANIT
Bu antik yol meselesini hepimize duyuran Antalya Kültür Varlıkları Envanteri’nin sahibi Orhan Deniz Kaplan, Perge’de sel sularıyla yıkılan antik köprü ve çöplüğe dönen Karaçallı antik taş ocağını da CİMER’e taşıdı. CİMER meseleyi Antalya Valiliğine soruyor. Valilik de İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne yazıyor. İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu yanıt veriyor. Ne diyor Zoroğlu? Önce köprüden başlayalım. Perge’nin kuzeyinde yer alan tarihi köprü, dere yatağında gerçekleştirilen hatalı ıslah çalışması sonucunda, 2024 yılı Aralık ayında yıkılmıştı.
TOPU KARAYOLLARINA ATTILAR
Candemir Zoroğlu’nun yanıtından, yıkılan köprünün 6 Ocak tarihinde, Perge Kazı Başkanlığı ve Antalya Müzesi uzmanlarınca incelendiğini anlıyoruz. İnceleme sonucu hazırlanan bilgi ve belgeler ilgili kurumlarla paylaşılmış. Top Karayolları Genel Müdürlüğüne atılmış. Antalya Karayolları 13. Bölge Müdürlüğünce başlatılan, köprünün rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin hazırlanmasına yönelik süreç devam ediyormuş. Sıkıldınız değil mi? Ben de sıkıldım. “Anında müdahale edildi, sorun çözüldü, sorumluluğu olanlara soruşturma açıldı, ceza verildi” diyen yok. Ağzını açan ‘inşallah, maşallah’… İpe un serip duruyorlar.
KARAÇALLI’YI KİM TEMİZLİYOR?
Devletin masalları Karaçallı’da da devam ediyor. Perge’nin önemli taş ocaklarından ve nekropol alanlarından olan Karaçallı, resmen çöplüğe döndürüldü. Sera atıklarından inşaat molozlarına kadar her şey Karaçallı’ya dökülüyor. İl Kültür ve Turizm Müdürü Zoroğlu imzasıyla verilen cevapta, “Karaçallı nekropol alanında Müze ve Perge Kazı Başkanlığı ekiplerince belli aralıklarla Aksu Belediyesince temizlik ve rehabilitasyon çalışmaları yapılmaktadır” deniyor. Anlamadım. Antalya Müzesi ve Perge ekibi mi temizlik yapıyor, yoksa Aksu Belediyesi mi? Tam anlamıyla, ‘karıştır, barıştır’ bir cümle olmuş. İşin doğrusu şu: Temizlik işleri belediyelere yıkılıyor. İşi belediyeye yıkanlar da, “Temizlik yaptık” diye rapor yazıyor. “Yaptırdık” değil, “yaptık”. Ayrıntıya dikkat. Kendileri yapmıyor, ama yapmış oluyorlar. Uyanık spor…
RAPORU MERAK EDEN DAVA AÇSIN
Neyse ki bir sonraki cümlede durumu toparlıyor müdür bey. Diyor ki; “Son olarak 10 Ocak 2025 tarihinde yine Müze ve Perge Kazı Ekibi denetiminde temizlik çalışması yapılmış ancak geçtiğimiz haftalarda yapılması planlanan temizlik çalışması yaklaşan Ramazan Bayramı dolayısıyla, Aksu Belediyesi’nin iş yoğunluğu nedeniyle bayram sonrasına ertelenmiştir”. Yani her şey harika gidiyor. Herkes görevini yapmış. Kurumlar tıkır tıkır işliyor. Yetkililer her yere koşturuyor. Fakat köprüyü sel götürdü. Karaçallı çöplüğe döndü. Antik yolu kum deposu yaptılar. Peki bütün bunlarla ilgili belge, evrak, kayıt, rapor filan var mı? “Müze uzmanlarınca hazırlanan raporlar Bakanlığımız birimleri ve mahkemeler dışında farklı kurumlarla paylaşılmamaktadır”. Yani bu raporları görmek, kamu adına denetlemek, müdürler işini yapıyor mu, yapmıyor mu, anlamak için dava açacaksınız. Rapor mahkemeye gelecek. Halkı, kamuoyunu, medyayı, kültürel miras mücadelesini tınmayan, genelgelerin, yönetmeliklerin arkasına sığınan bu güruhu ortaya çıkarmak için tek yol dava açmak gibi görünüyor. Kapiş?