Pisarissos Antik Kenti’nin yer aldığı tepe üzerindeki düzlük, adeta antik bir sergi salonu gibidir. İncelemeye değer birçok yapı, birbiri ardına sıralanmış zeytin işlikleri, antik evler, yaşamın nabzını tutan agora ve huzur bulmuş mezar yapıları arasında göze çarpıyor. Her biri, geçmişin derinliklerine bir pencere açıyor.

GİZEMLİ YAZIT: PİSARİSSOS’UN ANLAMI

Pisarissos adını taşıyan antik kent, araştırmacıları kendine çeken bir gizeme sahiptir. Kalıntılar arasında keşfedilen eski bir yazıt, şehrin tarihini bir nebze de olsa aydınlatıyor. O dönemin yaşamını, kültürünü ve belki de unutulmuş anılarını günümüze taşıyan bu gizemli yazıt, ziyaretçileri geçmişin derinliklerine sürüklüyor.

HELENİSTİK ve ROMA DÖNEMİ ETKİSİ

Pisarissos'un kalıntıları, Helenistik ve Roma dönemlerine aittir. Bu dönemlere ait mimari zarafet, her taşın ve her duvarın üzerinde dans ediyor. Kentin tarih sahnesindeki bu altın çağlar, ziyaretçilere attıkları her adımda zaman yolculuğu yapma fırsatı sunuyor.

MİRASA VURULAN ZAMANIN DAMGASI

Ne yazık ki Pisarissos'un kalıntıları zamanın yıpratıcı etkilerine karşı koyamamıştır. Ancak bu antik kent, hala dimdik duran sur duvarları ve tarihi dokusuyla, geçmişin yorgun ama onurlu mirasını taşıyor. Kalıntıların arasında dolaşan bir ziyaretçi, zamanın hafızasına dokunmanın hüzünlü güzelliğini mutlaka hisseder.

Esen Tepe'nin zirvesinde yükselen Pisarissos, basit taş duvarlar değil, geçmişin esintilerini taşıyan bir büyüdür. Her ziyaretçi, bu antik kentin sessiz sokaklarında dolaşırken tarihle iç içe geçmiş bir anı yaşar. Pisarissos, tarihin ve doğanın birleştiği, zamansız bir mirası temsil eder. Haber/Erendiz ÖZKURT

Editör: Uğur Keskin