Promosyon fırsatı!

Bankalar emekli promosyonları için kesenin ağzını açtı ve de yarış başladı. Hal böyle olunca da emekli promosyonları 20 binlere kadar çıktı. Emeklinin maaşı arttı ya, bankalar da promosyon rakamlarını güncelledi tabii. Kısacası bankalararası emekli kapma yarışı başladı. Motto 'promosyon fırsatını kaçırmayın’. Ağustos ayının ilk günü başlayan emekli promosyon kampanyası, ay sonuna kadar devam ediyormuş. Yani bankalar promosyon yarışına, emekli de banka arayışına girmiş...

***

Bankalar emekli promosyonlarını güncellerken ve de güncel kampanyalarını duyurmaya başlarken promosyonlar da 20 küsur bin liraya kadar yükseltilmiş. Emekli maaşı banka promosyonu güncel tutar listesi, şimdilerde emekliler tarafından didik didik araştırılıyormuş. En yüksek promosyonu hangi banka veriyor falan. Hal böyle olunca da emekli, banka banka dolaşır olmuş.

***

SSK, BAĞ-KUR ve kamu emeklilerinin aylıkları, Temmuz ayından itibaren zamlandı ya. Bankalar işini bilir. Şimdi emekliye düşen görev, en yüksek emekli promosyonunu veren bankayı araştırmak. Sonrasında da banka müdürü ile hoş sohbet, ardından gelsin promosyon muhabbeti ve 3 yıl koşulu. Zaten emekliler maaşlarını istedikleri bankadan almıyor mu? O halde emeklinin tercihini paşa gönlü bilir...

***

Diyerek promosyon konusuna noktayı koyalım ve gelelim şu bizim düşmeye niyeti olmayan enflasyona. Milletin alım gücü giderek düşerken yüksek enflasyona karşı hangi önlem alınacak? Zira konu pehlivan tefrikasına dönmüş; 'enflasyon düştü, düşüyor, düşecek'. Hani ne zaman? Tüketiciye göre ise gerçeği yansıtmayan enflasyon rakamları manipüle edilir olmuş. Millet her ağzını açtığında, paranın pul olduğundan yakınır olmuş. Bu yaşam pahalılığı, artan gıda fiyatları bezdirmiş. Ne bu kardeşim ete kemiğe zam? Enflasyon tüketiciye fiyat algısını unutturur olmuş. Alın işte dövizdeki artış, ithal malı tüm bakliyat ürünlerini vurmuş. Mercimeğin, nohudun, kuru fasulyenin fiyatları almış başını gitmiş. Tarım politikalarını eleştiren uzmanlara göre kamu, üretimden elini ayağını çekmiş, piyasa özel sektöre kalmış. Bir tarım ülkesi olan ülkemizde patates, kuru soğan, mısır, mercimek, kuru fasulye, nohut muhabbeti yapar olmuşsak siz enflasyonu pazarda görün bir de. Mevsim sebze ve meyvelerinin yanına yaklaşılmıyor. Süt ve süt ürünlerinin etiketi almış başını gitmiş. Kırmızı et mi? Ona hiç girmeyelim, zira kırmızı et dokunulmazlığını ilan etmiş! Hayırlı haftalarımız olsun.