Antalya Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre; asgari ücretli çalışan milyonlarca emekçinin maaşı enflasyon karşısında her geçen gün erirken dolar karşısında yılbaşında 578 dolar olan ücretler bugün ise 485 dolara kadar geriledi. Dolar bazında maaşlar 103 Dolar erirken TL bazında ise bu rakam 3 bin 570’yi buldu. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Antalya İl Temsilcisi Cemil Ünal, “Çalışanlar, enflasyona daha fazla ezdirilmemelidir. Emekçilerin insanca yaşayabilmeleri için hak ettiklerini ücretleri almaları adına Türk-İş olarak 20 Ekimde nasıl ki meydanlarda haykırdıysak yine ‘Zordayız, eçinemiyoruz’ tekrarlıyoruz” dedi.
ASGARİ ÜCRET TEMEL İHTİYAÇLARI BİLE KARŞILAMIYOR
Çalışma ve Sosyal üvenlik Bakanlığı başkanlığında işçi ve işverenlerin buluştuğu Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk buluşmasından sonuç çıkmazken çalışanlar yeni yılda yapılacak zammın yalnızca önümüzdeki yılın enflasyon beklentisine göre değil aynı zamanda yılbaşından bu yana enflasyon karşısında kaybedilen 3 bin 570 liranın da hesaba katılmasını istiyor. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Antalya İl Temsilcisi Cemil Ünal’da, düşen alım gücü ve enflasyona işaret ederek, “Milyonlarca asgari ücretli çalışanı ve ailelerini hesaba katarsak on milyonlarca insanın yaşam şartlarını doğrudan etkileyen bir ücretten bahsediyoruz. Asgari ücret bu nedenle son derece önemli olan temel geçim kaynağıdır. Adil olmak içinde hesabı iyi yapmak gerekir. Uzlaşı sağlanmadan belirlenen asgari ücretin, toplumu getirdiği yaşam şartları ortadadır. Bugünkü yaşam şartlarına baktığımızda, mevcut asgari ücretle geçinmenin ne kadar zor olduğunu, hatta imkânsız hale geldiğini görüyoruz” dedi. Yaşam maliyetlerinin sürekli arttığına da dikkat çeken Başkan Ünal, “ıda, barınma, ulaşım, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçların maliyeti son yıllarda ciddi şekilde yükselmiştir. Maaşlar, bu artışları karşılayacak düzeyde değilken her geçen gün geçim sıkıntısı daha da derinleşmektedir. Çalışanlar temel ihtiyaçları bile karşılamayacak duruma gelmiştir” şeklinde konuştu.
RAKAM DEĞİL KAYIPLAR VE ENFLAYON GÖZ ÖNÜNE ALINMALI
Asgari ücretin rakamlar üzerinden değil geçmiş kayıplar ve gelecek enflasyon beklentisine göre belirlenmesi gerektiğini söyleyen Başkan Cemil Ünal, enflasyonu artıranın ve sorumlusunun maaşlı çalışanlar olmadığını ifade ederek, “Ne enflasyon oranlarının ne de mevcut geçim koşullarının sorumlusu işçi değildir. Asgari ücret belirlenirken ülkenin ekonomik durumu ve büyüme oranları göz önünde bulundurulmalıdır. Ülkedeki ekonomik büyümenin adil paylaşılması için emeğimizin hak ettiği değeri bulması için asgari ücretin alım gücünün insana yakışır bir yaşamı karşılaması gerekmektedir. Önemli olan asgari ücrete hangi oranda zam yapılacağı değil satın alma gücü ne olacağıdır. eçim şartları her geçen gün ağırlaştığı ortamda enflasyon artmasın diye geçtiğimiz Temmuz ayında asgari ücrete ara zam yapılmadı fakat fiyatlar yükselmeye devam etti. Asgari ücrete ara zammın yapılmadığı ayda elektrik ve doğalgaza yüzde 38 zam geldiği unutulmamalıdır” ifadelerine yer verdi.
ENFLASYONUN NEDENİ ASGARİ ÜCRET DEĞİLDİR
“Çalışanlar enflasyonun mağdurudur” diyen Başkan Ünal sözlerine, “eldiğimiz noktada bir günlük asgari ücretle bir kilo et bile almak mümkün değildir. Başta gıda fiyatları ve kira olmak üzere birçok temel mal ve hizmetin fiyatındaki artış devam etmektedir. Milyonlarca ücretli çalışan yetersiz ücret nedeniyle borç içindedir. Bu dönemde TÜRK-İŞ olarak bir rakam söylemedik. Biz asgari ücretin tespitinde temel alınması gereken şartları işaret ediyoruz. Ülkemizde 8 milyon asgari ücretle çalışanın olduğu unutulmamalıdır. Toplumun çoğunluğunun, açlık sınırının altında kalan bir ücretle yaşamaya mahkûm edilmesi kabul edilemez. Türk-İş olarak toplumun girdiği bu darboğazı 20 Ekim’de Ankara’da gerçekleştirdiğimiz eylemle ortaya koyduk. 150 bin emekçinin katıldığı eylemde sesimizi duymayanlara hep birlikte, ‘Zordayız eçinemiyoruz’ dedik. Biz işçiler, asgari ücretin belirlenmesi sürecinde dikkate alınması gereken tüm bu şartların, adil bir şekilde değerlendirilmesini talep ediyoruz. Ekonomik olarak sürdürülebilir bir yapıya sahip olması için dengeli bir ücret politikası geliştirilmelidir. Hepimiz, insan onuruna yakışır bir yaşam sürmek, ailelerimize güvenli bir gelecek sunmak istiyoruz. Beklentimiz, asgari ücretin pazarlık konusu yapılmadan, insanca yaşamaya yetecek bir ücretin tespit edilmesidir” dedi.