ÖZEL HABER

Rehberlere yönelik değişikliğe tepki!

Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nda ‘turist rehberlerine’ dair yapılacak değişiklikleri eleştirdi. Yavuz, “Gereksiz ve ülke turizmine hiçbir katkısı olmayan karar tekrar gözden geçirilip bu yanlıştan bir an önce dönülmeli” dedi

KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nda yapmak istediği değişikliklere dair Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, görüşlerini belirtti. Özellikle ‘otobüste profesyonel rehber bulundurma zorunluluğu olmaması’ maddesine dair açıklama yapan Yavuz, “‘Otobüste rehber gerekmez’ diyenlere önerim, bir hafta bir turist otobüsünde turist gibi gezsinler. Yolda yaşananların, anlatılanların, sorulan ve cevaplananların ne kadar önemli olduğunu bizzat görecekler. Gerçi işin içinde olanlar bunun zaten farkında” ifadelerini kullandı.

‘DAR ÇERÇEVEDEN BAKMIŞLAR’

1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’ndaki revizyon isteğinin haklı bir talep olduğunu söyleyen Yavuz, “Ülke turizmimizin ilk günlerinde hayata geçirilen yarım yüzyıllık yasanın çağımız koşullarına uyarlanması ve sektörü belki bir yarım yüzyıl daha taşıyacak düzeye getirilmesi sektörün menfaatinedir. Ancak turist rehberliği mesleğini komple değiştirmeye yönelik ‘otobüste profesyonel rehber bulundurma zorunluluğu olmaması’ maddesi önemli bir madde. Bu maddeye göre,  yerli yabancı turistler otobüs seyahatleri boyunca, otobüs içerisinde herhangi bir rehberlik hizmeti almak zorunda değiller, turistler gerekli durumlarda otobüsteki acente yetkilisine başvurabilecek. Turist, rehberini sadece ören yeri girişinde görecek ve ören yeri anlatımını kapıda turist bekleyen turist rehberi yapacak. Bu madde üzerinde görüşülürken sanırım rehberliği sadece ören yeri anlatan kişi olarak dar bir çerçevede değerlendirmişler. Ve hatta otobüste bulunan bir acente temsilcisinin yabancı dil bile bilmemesine razı olmuşlar.  Oysa turist rehberliğinin ayrılmaz en önemli parçası yollarda yapılan ve turistin kendi dilinde olan anlatımlardır. Ülke büyük, rotalar uzun, memleket tarih, kültür ve tabiat ile dolu dolu olunca otobüs seyahati anlatımlar için en uygun fırsatı sunar” dedi.  
 

‘TÜRKİYE’NİN ANLATILDIĞI YER OTOBÜSLERDİR’

Bir rehberin Efes’te, Perge’de, Bergama’da Roma’yı, Bizans’ı, otobüste ise baştan sona Türkiye’yi anlattığını belirten Yavuz, “Ortalama bir kültür turu 1500 km’dir. Rehber yol boyunca ülkenin tarihinden, gelenek göreneklerine, tarımından, ekonomisine hemen her konuyu misafirlerine detaylı bir şekilde izah eder, bu konulara dair soruları cevaplar ve misafirlerinin gözünde objektif ve sağlıklı bir Türkiye resminin oluşmasını sağlar. Bununla birlikte seyahat esnasında gördükleri rengârenk tabiat karelerini, dağları, ormanları, göçebeleri, koyun ve keçi sürülerini, ekili toprakları, küçük köy yerleşimlerini, nehirleri, gölleri, şehirleri, köprüleri, camileri, okulları ve daha birçok konuyu otobüsten göstererek anlatır. Sadece pamuk, fındık, çay ya da zeytin anlatımı saatler sürebilir. Ülkemizin eğitim sistemi, genç nüfus, iş hayatı, askerlik sistemi, aile hayatı, tarihi, ekonomisi, dili, mutfağı turistlerin en merak ettiği konulardır. Bunları Ayasofya’yı gezdirirken Perge’yi, Bergama’yı dolaşırken anlatma şansı yoktur. Otobüs, aslında dolu dolu Türkiye tanıtımının yapıldığı özel ve değerli bir dershanedir. Rehber öğretmen, turist öğrencidir. Turist rehberlerinin bu anlatımları sayesinde turunu tamamlayan bir turist tam bir Türkiye sevdalısı ve eksperi olarak ülkesine döner ve duyup öğrendiklerini ülkesinde hava atarcasına arkadaşlarına, konusuna komşusuna anlatır. Adeta bir tanıtım zincirine döner otobüsteki dersler” ifadelerini kullandı.

‘GEREKSİZ VE TURİZME HİÇBİR KATKISI YOK’ 

Bin bir güçlükle yetiştirilen 10 bin kadar profesyonel rehberin olduğunun altını çizen Yavuz, “Önce zor bir sınavı geçtiler, sonra aylar süren eğitim aldılar, ardından tekrar hem kültür hem yabancı dil sınavına girdiler. Bunu da bitirdikten sonra bir ay süren Büyük Türkiye Turu yaptılar. Böyle yetişti profesyonel bir tur rehberi. Çok emek var altında. Türk turizminin değerli ve etkili bireyleri olarak ülke tanıtımını turistlere turistlerin dilinden yaparak önemli bir sorumluluğu bugüne kadar başarıyla hayata geçirdiler. Kültür turlarında profesyonel tur rehberi eşliğinde otobüs seyahatinin önemini göz ardı etmeyelim, Transport yapmıyoruz, seyahat ediyoruz, turist gezdiriyoruz. İçinden rehberi çıkarırsak erik dalı turizmine döner güzelim kültür turlarımız.  ‘Otobüste rehber gerekmez’ diyenlere önerim, bir hafta bir turist otobüsünde turist gibi gezsinler. Yolda yaşananların, anlatılanların, sorulan ve cevaplananların ne kadar önemli olduğunu bizzat görecekler. Gerçi işin içinde olanlar bunun zaten farkında. Bu gereksiz ve ülke turizmine hiçbir katkısı olmayan kararın tekrar gözden geçirilip bu yanlıştan bir an önce dönülmesini ve kültür turizminin gönüllü elçilerinin daha fazla rencide edilmemesini dilerim” dedi.