Antalya bu yıl gelen turist sayısı açısından rekor üzerine rekor kırıyor.
Hep diyoruz ya 2019 yılı rakamlarına ulaşmalıyız diye. İşte bu yıl bu rakamları ay ay geçiyoruz.
Antalya ve Gazipaşa havalimanlarına gelen turist sayısı sürekli artışta.
Dışarıdan bakıldığında Antalya’nın bütün otelleri dolup taşıyor. Ancak kazın ayağı öyle değil. Maalesef lüks otellerin dolulukları boş denecek kadar az.
Gelen turist bu yıl lüks otelleri tercih etmedi. Gelenlerin çoğu daha düşük segmentteki otellerde konaklamayı tercih etti.
Turist sayısında rekorlar kıran Antalya’daki lüks oteller neden boş kalıyor?
İşte bu konuda herkes bir şey söylüyor.
En son Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, lüks otellerin neden dolmadığı hakkında açıklamalarda bulundu.
Bakan Ersoy, Türkiye’deki, üst gelir grubuna hitap eden otellerdeki düşük doluluklar ile ilgili de şunları söyledi:
Bakanın söylediklerine katılmamak mümkün değil. Bakan, deprem felaketinin erken rezervasyon dönemine gelmesinin etkisinden bahsetti. Deprem maalesef turizmi de çok kötü vurdu. Ama depreme kadar olan dönemde neler yapıldı? Bir de buna bakmak gerekli.
Deprem öncesi erken rezervasyon satışları çok iyi gidiyordu. Çok satıldığını gören oteller erken rezervasyonu birden kesmediler mi? Çok iyi giden satışlar erken rezervasyonun kesilmesinin ardından birden kesilmedi mi? Yani bunda otelcilerin de hatası yok mu?
Bakanın dediği gibi bu yıl havalar çok geç ısındı. Haziran ayına kadar Antalya eski sıcaklığını aradı. Havalar ısınmadığı içinde turistler gelmemeyi tercih etmedi.
Bakan Ersoy, Rusya ve Rusça konuşulan ülke vatandaşlarının yoğun konut alımı ve bu konutları hem kendi tatilleri için kullanmaları hem de başkalarına pazarlamalarının da lüks otellerin boş olmasında etkili olduğunu belirtti. Evet, Antalya’da en çok konut alan ülke vatandaşları Ruslar oldu. Ruslar hala da Antalya’da konut almaya devam ediyorlar. Sadece konut almıyorlar. Kiraladıkları konut içinde oturma izni alıyorlar. Bu kişilerde oteller yerine kiraladıkları evlerde tatillerini geçirmeyi tercih ediyorlar.
Antalya’da hem konut satın alan hem de kiraladıkları evlerde oturan 300 bin civarında Rus vatandaşının olduğu belirtiliyor. Bunu Rusların kendileri de söylüyor.
Ama bir gerçek daha var. Turizm çok iyi gidince oteller fiyatlarında döviz cinsinden yüzde 50’ye varan artışlar yaptı. Tüm dünyadaki resesyon ve insanların alım gücü düştü. Evet tüm dünyada enflasyon arttı ama Türkiye’deki kadar yüksek artan bir ülke yok.
Otellerin giderleri çok arttı. Fiyatları bu kadar çok artırdıklarında döviz kuru düşüktü. Bu nedenle de artan enflasyon karşısında kendilerini koruma altına almak için bu zamları yaptılar. Ancak yapılan zam oranları Türkiye’ye turist gönderen ülkelerdeki enflasyonun kat kat üzerinde oldu.
Lüks otel yöneticileri şu andaki rakamların makul olduğunu, verilen hizmet kalitesi ve otellerin kalitesinin bu fiyatları fazlasıyla hak ettiklerini söylüyorlar.
Evet, buna da katılmamak mümkün değil. Avrupa’da sıradan bir otelin fiyatı bile bizim ultra her şey dahil otellerimizin fiyatı kadar. Otellerimiz bu fiyatı sonuna kadar hak ediyorlar. Ancak unutulmamalıdır ki biz kitle turizmi yapıyoruz. Kitle turizmi yapan tüm ülkelerde fiyatlar aşağı yukarı aynı.
Ama Antalya’da 500’ün üzerinde 5 yıldızlı otel varken dünya turizm devi İspanya’nın toplamında bu kadar 5 yıldızlı otel yok. Bu kadar çok 5 yıldızlı otel olmasına rağmen Antalya’da 5 yıldızlı otel yapımı hala devam ediyor.
Aynı üründen ne kadar çok varsa o ürünün satışı düşer. Antalya’da 4 yıldızlı otelin hizmetini veren 5 yıldızlı otel de var. Hizmette sınır tanımayan, her türlü yiyecek ve içeceği bulabileceğin lüks otellerde var. Ama görünüşte ikisi de 5 yıldızlı. Bence lüks otellerimizi bunlardan ayırmak gerekiyor.
Lüks otellerimizin boş olmasının en büyük nedenlerinden biri bana göre Rusya’daki savaş ve ekonomik nedenler.
Savaş zengini de etkiledi. Zengin savaş sırasında lüks otellerde tatilde görünmek istemiyor. Bu nedenle de çoğu satın aldıkları lüks evlerde tatilini geçirmeyi tercih ediyor. Birçok zengin ise önünü göremediği için tatile çıkmaktan çekindiği için tatile çıkmamayı tercih ediyor.
Maalesef Antalya’da lüks segmentteki otellerimizin doluluğu bu yıl çok düşük. Oteller bu yıl değil para kazanmayı masraflarını karşılayabilirlerse çok şanslı olacaklar.
Ne acıdır ki Antalya turist rekoru kırarken asıl para kazandıran lüks otellerimiz boş. Bodrum’daki lüks oteller boş olduğu için personel çıkarmaya başladı. Antalya’daki oteller direniyorlar ama nereye kadar?
İşte bizim turizmde acil olarak çözmemiz gereken konuların başında bu geliyor.
Daha fazla döviz geliri edebilecekken daha azıyla yetinmememiz gerekiyor.