1-30 Kasım Meme Kanseri Farkındalık Ayı etkinlikleri kapsamında, Akdeniz Üniversitesi Meme Sağlığı ve Meme Hastalıkları Merkezi’nde bir toplantı düzenlendi. Toplantıda konuşan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Özlenen Özkan meme kanserinde erken tanının diğer kanser türlerine göre çok daha önemli olduğuna vurgu yaptı.
ERKEN TANI VURGUSU
Meme Kanseri ile alakalı konuşan Özlenen Özkan, “Dünyadaki her 8 kadından biri kanser ile karşı karşıya kalıyor. Bu anlamda çok önemli bir ay. Bu farkındalık süreci, bir dönem, bir gün ya da bir hafta değil. Bir ay boyunca bunun için çalışmalar yapılıyor. Bunu unutmamak gerekiyor. Bu bağlamda üzerinde durmak istediğim bir nokta da meme kanserindeki erken tanı. Meme kanserinde erken tanı çok önemli. Erken tanı olduğu zaman sonuç daha az acılı ve daha başarılı oluyor. Bu noktada Akdeniz Üniversitesi hem hoca anlamında hem de aletler açısından en iyi cerrahiyi yapan kurum olarak tanımlanabilir” dedi.
'GEN TARAMASI ÇOK UCUZ'
Rektör Özkan, “Meme kanserinde 1700 hastayı tedavi ettik. Bu rakam bizim için önemli. Bunun yanında kanser hastalığı için de olmak üzere gen taraması da yapıyoruz. Gen taraması çoğu yerde 3 bin euroya varan fiyatlarla yapılıyor. Burada ise inanılmaz ucuz. Burada ise 300 lira civarında gen taraması yapılabiliyor. Böyle bir merkezin olması Antalya için büyük şans” ifadelerini kullandı.
MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIM ÖNEMLİ
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Başhekimi Profesör Doktor Yıldıray Çete, “Bu hastalıklara multidisipliner yaklaşım çok önemli. Bu kavram, birden çok hekimin yaklaşımı ve müdahalesi ile hastalığın tedavisi anlamına geliyor. Akdeniz Üniversitesi markası ile bu merkezi açtık. Cerrahlarımızın branşlarımızın, hocalarımızın, kataloglarımızın birlikteliği ile herkesin tedavisi için harika bir merkez yapıldı. Bu anlamda rektörümüze de, bu merkez için çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
BİRİNCİ AŞAMADA KURTULMA ŞANSI YÜZDE YÜZ
Toplantıda konuşan Profesör Doktor Ömer Özkan ise, “Farkındalık ayında insanlara mesajımız meme kanserinin nasıl bir hastalık olduğunu anlatmak almalıdır. Meme kanseri çok yavaş gelişir. Ama maalesef çabuk sonu gelen bir kanser. Bazı kanserlerde yaşama süresini uzatmaktan başka çare olmuyor. Ama meme kanserinde erken tanı olduktan sonra yaşam oranı çok fazla oluyor. Farkındalık ayında üzerinde duracağımız konu budur. Erken tanı meme kanserinde hayata tutunmak, hastalıktan kurtulmak demektir. Erken tanı ile yakaladığında kurtulma oranı yüzde 100’ken ikinci aşamada yüzde 70’e, üçüncü aşamada çok daha aşağılara düşüyor. Farkındalık ayında herkes merkezi ya da doktorları övmeye çalışacak. Siz onları bırakın, tedavi olarak eğer varsa bir rahatsızlığınız erkan olarak tanıyın. Farkındalık ayları hep vardır. Ancak bu ay sadece ay olarak kalmasın” dedi.
Profesör Doktor Aylin Fidan Korcum Şahin de, “Çok uzun yılların birikimi olduğu bir hastaneye sahibiz. Bu tecrübe ve birikim ile de meme kanserinde en iyi merkezlerden. En iyi hekimlere sahibiz en iyi cihazlar bizde var. Bu çok büyük bir artı. Benim burada insanlara tavsiyem, kontrol veya tedavi için gidilen merkezlerin tedavinin bir kaç disiplin ile birlikte yapıldığı yerler olmasına özen göstermeleridir. Burası da o yerlerden birisi olarak fark yaratan bir merkezdir” dedi.
ERKEKLER DE MEME KANSERİ OLABİLİR
Doktor Mustafa Karaca ise, “ Kanser hastalığında gen analizleri çok önemli. Her yerde yapılan testler değil ve bu testler çok pahalı testler. Bunların burada yapılabiliyor olması, bir devlet kurumunda yapılıyor olması çok güzel bir şey. Bu anlamda da bu işlerin deneyimli kişiler tarafından yapılması çok önemli. Biz bir ayda 2100’ün üzerinde kişiye bu ilaçları uyguluyoruz. Bu ilaçların çoğu yerde verildiği söyleniyor ama bu ilaçları yönetmenin başka bir şey olduğunu belirtmek isterim. Bunun yanında, Erkeklerde de meme kanseri görülebiliyor. Bu ihtimal 100 kat daha az bir oran. Ancak görüldüğünde bu hastalık daha agresif oluyor. Geri dönüşü daha zor oluyor. ” ifadelerini kullandı.
DÜZENLİ KONTROL TAVSİYESİ
Radyoloji Anabilim Dalı’ndan Doçent Doktor Ebru Özhan Sanhal ise, “Klinik muayene çok önemli. Bunu yanında da görüntülemeler de çok önemli. 40 yaşından başlayarak en geç 2 yılda bir mamografi taramalarının yapılmasını şiddetle tavsiye ediyoruz.. Genetik yatkınlığı bilinen hastalarda ek tarama seçenekleri var. Teknoloji geliştikçe yeni tarama yöntemleri ortaya çıkıyor. Hastalarımızın bu konuda bilinçli olması büyük önem taşıyor” diye konuştu