Antalya denilince Kaleiçi; Kaleiçi denilince de Üçkapılar, Kesik minare, Hıdırlık Kulesi, Yat Limanı ve Saat Kulesi gelir aklımıza.
Kalekapısı ve Saat Kulesi Antalya'nın merkezidir.
En kolay yol tarifi buraya göre yapılır. Çünkü ben öyle yapıyorum; adres soran turistlere.
Geçen haftalarda bizim Saat Kulesi'nin saatinin durduğunu fark ettim ve fotoğrafladım.
'Nasıl olsa birileri görüp; ilgilenirler' diye düşündüm.
Birkaç gün geçti baktım; saat yine durmuş!
Günler geçti kimse ilgilenmeyince; bir yerleri arayıp haber vereyim diye düşündüm.
Bir gün baktım; Saat Kulesi'nin çevresine inşaat iskelesi kuruyorlar!
Hayırdır inşallah dedim. Kuranlara;
'Kolay gelsin. Ne yapıyorsunuz?' diye sordum.
Onlar da tepeden aşağıya kadar temizleneceğini ve orada bulunan çanın da indirileceğini sohbet şeklinde söylediler.
Cuma günü de beyaz panoyla çevrilen girişe; inşaat hakkında bilgi panosunu görünce biraz daha bilgilendim.
Hemen panonun bir fotoğrafını çektim.
Aa!
Vakıflar Bölge Müdürlüğü ibaresini görünce şaşırdım kaldım! Camiler, saraylar gibi yapıları restoresiyle bildiğimiz Vakıflar; yoksa Saat Kulesi'ni de mi envanterine katmıştı!
Benim bildiğim bütün tarihi eserlerin birinci derecede sorumlusu; Kültür ve Turizm Bakanlığı olmalı.
Müzeler de onlara bağlı idi.
Burada ne Bakanlığın ne de Müzenin adı bile yoktu!
Allah… Allah! Bir gariplik var ama anlayamadım gitti!
…
NE FARK EDER?
Tarihi ve turistik birçok eser şu anda ne haldeler?
Restore olayının bitiminde hiç de eski eser imajını vermediğini hep görüyoruz!
Neden tarihi eserlerimizin kıymetini bir türlü bilemiyoruz!
HATA BİZDE
Avrupalıların ve Japonların tarihi eserlere nasıl sahip çıktıklarını; gidip görenler daha iyi biliyorlar.
Tarih bilgisi ve sevgisi kültürel bir zenginlik yaratıyor. Bu da insanların daha verimli çalışmalarına ve yaşamalarına neden oluyor.
Biz ne yapıyoruz? Sadece camilere ağırlık veriyoruz ama camiler kadar eski ve tarih kokan ve her biri sanat eseri sayılacak mezar taşlarını kırıp; onunla duvar yapıyoruz. Vakıflar ne yurt içinde ve yurt dışında bu konuda bir çalışması olsa idi; bugün öyle yerler birer Açıkhava müzesi olurdu.
Romalılar ve Bizanslıların eserleri bizim ülkemizde daha şanslı. Onlara ait her yer bir müze olmuş!
SAAT KULESİ
Bir sene sonra restoresi bitince göreceğiz! Vakıflar mı daha güzel restore ediyor yoksa Kültür ve Turizm Bakanlığı mı; belli olacak?
BAKANLIK BAKMIYORSA
Geçen bir yazımda demiştim; 'Bakanlık bakmıyorsa verin Vakıflara gitsin!' diye.
Çünkü Kaleiçi kendi kendini; kendi imkanlarıyla yenilemeye devam ediyor!
Eğer Bakanlık bir kere el atmış olsa idi; burası çoktan bir açık hava müzesi haline gelirdi.
Ama Antalya ve Kaleiçi'nin şansı; Bakan'ı kendi içinden bile olsa bakmayınca bakmıyor maalesef!
İstanbul'da birçok yeri bir sene içinde imar ettiler! İstanbul kadar turist çeken Kaleiçi'ni hala gören bir Bakanımız yok!
Belki Saat Kulesi restoresi bitince gelirde; Kaleiçi'ni görmüş olur inşallah!
KİMLER UTANMALI?
Saat Kulesi arkasındaki Tekeli Mehmet Paşa Camii kapısının önündeki paspas üzerinde yatan kişinin fotoğrafını çektiğim tarih;
27.02.2022 saat 11.02…
Onlarca resmi ve özel kişilerin girip çıktığı; kameraların senin ve benim gözlerimin rengi ile gelmişimizi geçmişimiz gördüğü bir ortamda; cami kapısı önünde, o soğukta sarıldığı battaniye yatanı nasıl olurda hiç kimse görmez?
Taksi durağı orada! Caminin hocası veya bir personeli de mi yok?
Nerede; sokak kedi köpeklerine bile sahip çıkan duygulu insanlar, nerede?
Turizm bölgesi ve en çok insanın gelip geçtiği bir noktada bu manzara bizlere hiç yakışmıyor.