EKONOMİ

Sağlık emekçileri yönetmeliği ‘kafaya taktı’

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi üyeleri Sağlık Bakanlığının Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliğini başlarına taktıkları huni şeklindeki maketlerle protesto etti

SES Antalya Şubesi üyeleri Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliğine karşı başlattıkları 3 günlük iş bırakma eyleminin 3. Gününde Kepez İlçe Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptılar. SES üyeleri adına basın açıklamasını SES Antalya Şube Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer yaptı.
SES Antalya Şube Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer yönetmeliğin sağlık çalışanlarının fikir ve önerileri alınmadan yapıldığına, bu haliyle uygulamaya konulduğuna vurgu yaptı. 

SORUNLARIN BÜYÜKLÜĞÜ ANLAŞILMAMIŞ 

Taşer, “Sağlık Bakanlığı’nın sağlık alanında yaşanan ciddi sorunları çözmek için birinci basamak sağlık hizmetlerini ve koruyucu hekimlik uygulamalarını güçlendirecek yapısal düzenlemeler yapmak yerine; “Performans ve Ödeme Yönetmeliği” ile ödeme üzerinden değişiklikler yapmaya çalışması sorunların büyüklüğünün kavranamamış olduğunu göstermektedir. Yürürlüğe giren bu yönetmelik halkın sağlığına ve hekimlerin, sağlık emekçilerinin haklarına bir katkı sağlamayacaktır. Zira bu yönetmelik, koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik gerekli düzenlemeleri içermemektedir. Hastalara ve koruyucu hekimlik uygulamalarına yeterli zaman ayrılabilmesine fırsat vermemektedir. Kendi içinde taşıdığı çelişkili uygulamalar ile hekimlerle hastaları karşı karşıya getirerek şiddete zemin hazırlamaktadır. Bunların yanında Belli ilaç gruplarının reçetelenmesi ve sevkleri sınırlayarak hekim bağımsızlığına müdahale etmektedir. Yapılan işin kalitesine değil sayısına değer vermektedir” dedi.

PROBLEMLER DAHA DA DERİNLEŞECEK 

Yapılan yönetmelik hekimlerin ve aile sağlığı emekçilerinin iş ve gelir güvencesini ortadan kaldırmaktadır” diyen Kaan Taşer, “ Aile sağlığı merkezinde mevcut ebe ve hemşire eksikliğini gidermek şöyle dursun artacak olan istifalar ile pek çok birimin geçici görevlendirmeler ile hizmete devam etmek zorunda kalmasına yol açacaktır. Özetle bu yönetmelik, çalışma koşullarını eziyete dönüştürecek bir yönetmeliktir. Halkın sağlığını, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana yaşanmakta olan sorunları daha da derinleştirecektir. Oysa halkın sağlığını koruyan, geliştiren, hekimlerin ve tüm sağlık emekçilerinin mesleki bağımsızlığının olacağı ve istekle çalışacağı, ülkemizin ihtiyacı olan bir birinci basamak sağlık hizmeti programını hayata geçirmek için yapılması gerekenler bellidir” dedi.

TALEPLERİ SIRALADI 

“Sağlık Bakanlığından “Performans ve Ödeme”nin karmaşık hesapları ile uğraşmak yerine aşağıdaki taleplerimizi yerine getirmesini istiyoruz” diyerek taleplerini sıralayan Kaan Taşer, “Öncelikle, kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır. Ayrıca, kadrolu ve güvenceli istihdam modeli ile yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Kadrosuz, güvencesiz bir şekilde çalışan emekçiler (gruplandırma elemanları) kadroya geçirilmelidir. Bunun yanında aile hekimlerine ve tüm sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir. Son olarak da gelire katkısı %20’yi geçmeyecek ve yapılan hizmetin niteliğini ödüllendiren bir performans uygulamasına geçilmelidir” dedi. 

KARARLILIK VURGUSU

 “Taleplerimizin karşılanabilir olduğunu ve randevu bulunamamasından şiddete kadar sağlık sistemindeki pek çok sorunu çözebileceğini biliyoruz” diyen taşer sözlerini şu şekilde sonlandırdı, “ Baskıcı ve hak kayıplarını içeren düzenlemelere ve uygulamalara karşı mücadelemiz  5-6-7 Kasımda  yaptığımız 3 günlük iş bırakmalarla sınırlı kalmayacağını sonuç alana dek artarak devam edeceğini bir kez daha ilan ediyoruz. Sağlık hizmetlerinin kar alanı olmasına, sağlığın ticarileşmesine, sağlık çetelerine ve yaptıkları kötülüklere karşı halkımızı korumaya tüm bunlar için mücadele etmeye kararlıyız.”