DEVRİMCİ Sağlık İşçileri Sendikası üyeleri, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi A Blok önünde saat 12.30’da ‘Kamu çerçeve Protokolü’ görüşmelerine dair basın açıklaması yaptı. Tüm illerde Dev Sağlık-İş Sendikası olarak eş zamanlı basın açıklaması yapılırken Antalya’da Dev Sağlık İş Akdeniz Şube Başkanı Erol Şahin açıklama metnini okudu. Şahin, kamu çerçeve protokolünün bir an önce imzalanması konusundaki taleplerini iletmek için bir araya geldiklerini belirtti.

Ocak ayından bu yana devam eden ve 6 Şubat depremleri sonrasında sekteye uğrayan görüşmeler için bir sonuç alınamadığını söyleyen Şahin, kamu çalışanlarının yüksek enflasyon karşısında mağdur olduğunu söyledi. Şahin, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çalışanları, Sağlık Bakanlığı çalışanları, birçok üniversite hastanesinde çalışan sağlık işçileri asgari ücrete mahkum çalışmaya devam ediyor. Yürürlük süresi çoktan bitmiş olan toplu iş sözleşmeleri Kamu Çerçeve Protokolünün uzaması nedeniyle hala imzalanmamıştır” dedi

‘İTİRAZIMIZ VAR’

Şahin, Konfederasyon olarak DİSK’in temel yaklaşımının kamu çerçeve protokollerinin kamuda azami değil asgari düzeyde hakların belirlenmesi noktasında bağlayıcı metinler olması gerektiği yönünde olduğunu söyledi. Şahin, “Sendikaların grev ve toplu iş sözleşmesi haklarını ortadan kaldıracak nitelikte imzalanacak çerçeve protokollerin oluşturulmasına itirazımız var. Bu nedenle imzalanacak çerçeve protokollerinde belirlenen hakların asgari düzeyde olduğu mutlaka belirtilmeli ve sendikaların grevli toplu iş sözleşmesi haklarını ortadan kaldıracak herhangi bir metne işçi konfederasyonlarının imza atmamasını önemle vurgulamaktadır. Her türlü toplu pazarlık sürecinin grev hakkıyla birlikte mümkün olduğunu bir kere daha söylemek istiyoruz” dedi.

İNSANCA YAŞAMA TALEBİ
Sağlık ve sosyal hizmet işçilerinin gerçek ana taleplerini duyurmak istediklerini söyleyen Şahin, bu talepleri şu şekilde sıraladı:  “Kamu işçileri insanca yaşamaya yetecek bir ücret talep etmektedir. Ücret zamları resmi enflasyon verilerine göre değil, temel ihtiyaç mallarındaki enflasyon artışı ve milli gelirdeki büyüme göz önünde bulundurularak refah payları ilave edilmelidir.  Tayin, becayiş hakkı tanınmalıdır. Hastanelerde ve sosyal hizmet kurumlarında 4/D’li işçi sayısı artmalı, iş yükü düşürülmelidir.  Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde çalışan işçilere derhal ek protokol yapılarak kamu çerçeve protokolünden faydalanmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır. Aynı işi yapıp farklı ücret alınması sorunu çözülmeli eşit işe eşit ücret kamuda temel bir ücret politikası haline getirilmelidir. İşçilerin görev ve unvan tanımları yapılmalı, işçilere görevleri dışında iş yaptırılmamalıdır. Görevde yükselmelerinin önünde engeller kaldırılmalıdır. Taşerondan geçiş yapan işçiler ile eski işçiler arasında farklı uygulamalar sona ermeli tüm işçiler eşit haklara sahip olmalıdır. Halen devam eden taşeron uygulamasına derhal son verilmeli ve buradaki tüm işçiler kadroya geçirilmelidir. Kamuda çalışan tüm işçilerin kıdem tazminatı gün sayısı yasal kıdem tazminatı tavanından az olmamak üzere belirlenmelidir. Ayrımsız olarak tüm kamu çalışanlarının haftalık çalışma süresi 40 saat ile sınırlandırılmalıdır. Gelir vergisi tarife dilimleri en az yeniden değerleme oranında artırılmalı ve vergi istisnası sonrası ücretlilerde ilk vergi dilimi yüzde 10’a düşürülmelidir. Vergi tarife dilim artışları nedeniyle yüzde 10’un üzerinde oluşabilecek vergiler kamu işvereni tarafından ödenmelidir.” HABER/ÇİĞDEM KORKAN

 

Editör: Uğur Keskin