GÜNDEM

'Sağlık tedavi edici değil, koruyucu olmalıdır'

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer, ülkedeki toplumsal eşitsizliklerin azaltılmasında sağlık hizmetlerinin kritik bir rol oynaması gerektiğini vurgulayarak, sağlık politikalarında yaşanan eşitsizliklere ve tedavi odaklı yaklaşımlara dikkat çekti.

ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer, yaptığı açıklamada, toplumsal eşitsizliklerin yaygın olduğu ülkelerde sağlık hizmetlerinin vatandaşların yaşam kalitesini yükseltme ve toplum sağlığını koruma amacıyla düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Ancak son yıllarda uygulanan sağlıkta dönüşüm programı ve 'reformlar' ile sağlık hizmetlerinin koruyucu bir yaklaşımdan ziyade tedavi edici ve ilaç yazıcı bir odak üzerine kurgulandığını ifade etti.

YÜKSEK MALİYET SAĞLIĞA HİZMET ERİŞİMİNİ ENGELLİYOR
"Sağlık hizmetleri kar mantığı ve piyasa koşullarına teslim edilmemelidir” diyen Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer, “Sağlığın bir ticari meta haline gelmesi, toplumsal eşitsizlikleri daha da derinleştirmektedir. Bu yaklaşımın en çok dezavantajlı kesimleri etkilemektedir. Zira yüksek maliyetli sağlık hizmetlerine erişememe, koruyucu sağlık hizmetlerinin ihmal edilmesi gibi nedenlerle dezavantajlı kesimlerin sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanamamaktadır. Koruyucu sağlık hizmetleri, erken teşhis ve önleyici tedbirler üzerine odaklanmalıdır. Bu sayede toplumun genel sağlığı korunabilir ve sağlık harcamalarında da uzun vadede tasarruf sağlanabilir. Ayrıca, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın getirdiği sağlık kurumlarının özelleştirilmesi ve bütünleşik bir sağlık hizmeti sunumunun zayıflamasının da sağlık eşitsizliklerini artırmaktadır. Kamu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi ve vatandaşlara nitelikli ve ulaşılabilir hizmet sunumunun sağlanmasının gerekmektedir” dedi.

ASM’LER GÜVENLİ DEĞİL!
Aile Sağlığı Merkezlerinin sağlık emekçileri açısından güvenli olmayan işyerleri haline geldiğini söyleyen Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer, “Zorunlu çalışma, esnek, güvencesiz, performansa dayalı ücretlendirme ile sömürü günden güne derinleştirmiştir. Aile hekimler ASM binalarının kira, elektrik, su, doğal gaz faturalarını ödemekte, temizlik malzemeleri, tamirat-tadilat işleri ile uğraşmakta, temizlik, kırtasiye, sekreterlik vb işlerin yürütülmesi içinde adeta işveren gibi personel çalıştırmak zorunda kalmaktadır vatandaşın sağlık sorunlarından çok işletme maliyetlerini  çalışanın maaşını, sigortasını düşünmek zorunda bırakılmaktadırlar.  Son dönemde hayat pahalılığı ve zamlarla cari destek giderleri karşılamaz hale gelmiştir. Cari gider hesaplaması ÜFE yerine enflasyonu daha düşük gösteren, rakamları ile oynanan TÜFE kullanılmaktadır. Kamu sağlık hizmetlerinin işletme mantığı verilmesini kabul edilemez” dedi