Burdur'un Yeşilova ilçesinin sakin sokaklarında, bir masalın kökleri derinlere uzanıyor. Antalya’nın günü birlik gezi rotalarından biri olan ve şehir merkezine 100 km uzaklıktaki Salda, sessiz sedasız bir hazine gibi bekliyor, suları masmavi, kumsalı da bembeyaz bir örtü gibi yayılmış etrafa. Ormanların kucakladığı, tepelerin gölgesinde yankılanan bu hikaye, insanı başka diyarlara taşıyor.
DOĞANIN İYİLEŞTİRİCİ DOKUNUŞU
Salda Gölü, adeta doğanın en naif tablosunu sergiliyor. Suyunun temizliği, turkuazın en derin tonlarıyla birleşerek gökyüzünü yansıtıyor. Güneybatı ve güneydoğu kıyılarındaki kumsallar, ziyaretçilere masmavi bir karşılama sunuyor. Burası, doğayla iç içe olmanın en saf ve temiz haliyle buluştuğu yer.
Salda Gölü, güzelliğiyle olduğu kadar sağlık dolu sularıyla da ünlü. Magnezyum, soda ve kil içeriği, sularını adeta bir şifa kaynağına dönüştürmüş. Cilt hastalıklarının tedavisinde mucizeler yaratırken, sivilceleri bile kovuşturan bir iyileştirici araştırmalara ve uzmanlara göre. Burası, doğanın kendi eliyle sunulan bir sağlık merkezi.
BİYOLOJİK ZENGİNLİKLER
Salda Gölü ve çevresi, bir doğa cennetinin kapılarını da aralıyor. Göl havzasında 81 familyaya ait 301 sucul ve karasal bitki türü olduğu belirlenmiş. Sulak alanlardan, kumullara; ormanlardan, kayalıklara kadar pek çok farklı habitatı barındırıyor. Göl çevresindeki ormanlar, doğanın kendi tablosunu çiziyor. Kuş cıvıltılarıyla dolu, yeşilin en derin tonlarını taşıyan bu alan, binlerce yıldır doğanın kendi ritmini çalıyor.
KUMSALIN BEYAZLIĞININ SIRRI
Salda Gölü'nün kumsalları, beyazın en saf halini yansıtıyor. Toros Dağları'nın armağanı olan bu beyazlık, magnezyumun cömertliğiyle açığa çıkıyor. Göl, magnezyum yönünden çok zengin olması sebebiyle doğanın özenle dokuduğu bir hazine sandığı gibi, içindeki sırları her daim koruyarak.
Salda Gölü, turkuaz suları, beyaz kumsalları ve zengin biyolojik çeşitliliğiyle adeta bir büyüye sahip. Burası, ruhu dinlendiren, bedeni iyileştiren ve hayalleri süsleyen bir yer. Gözlerinizi kapatın ve Salda'nın masalına kendinizi bırakın, belki de en güzel hikayenin içinde bulursunuz kendinizi.