Dağların arasında gizlenmiş kadim bir yerleşim olan Sason, sadece doğasıyla değil, binlerce yıla dayanan köklü geçmişiyle de dikkat çekiyor. Batman’ın kuzeyinde yer alan ilçe, tarih boyunca birçok medeniyetin izlerini taşırken, Anadolu’nun çok kültürlü yapısına da ayna tutuyor. Antik kaynaklarda ‘Sasun’ veya ‘Sason’ adıyla geçen ilçe, Ermeni halk edebiyatında önemli bir yere sahip olan Sasun’un Aslanları destanıyla da biliniyor. Süryani, Ermeni, Kürt ve Arap topluluklarının bir arada yaşadığı Sason, tarih boyunca Bizans’tan Araplara, Selçuklular’dan Osmanlı’ya kadar pek çok egemenliğin parçası oldu.
Sason’un adı, özellikle 1894 yılında bölgede yaşanan toplumsal olaylarla birlikte dünya basınının da gündemine taşındı. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde bölgede artan gerilim ve çatışmalar, Sason’u uluslararası kamuoyunun dikkat merkezine oturttu. Bu olaylar, bölgenin sosyopolitik yapısını ve tarihî gerilimlerini gözler önüne serdi. Cumhuriyet’in ilanının ardından Siirt’e bağlı bir ilçe olarak yönetilen Sason, 1990 yılında Batman’ın il olmasıyla birlikte bu yeni ile bağlandı. Dağlık yapısı nedeniyle tarım ve hayvancılıkla geçinen ilçe, son yıllarda özellikle ceviz üretimiyle biliniyor.
PEKİ, SASON İSMİ NEREDEN GELİYOR?
İlçenin adı, bölgeye özgü halk anlatıları ve destanlarla şekillenmiş köklü bir geçmişe dayanıyor. Sason isminin, en çok bilinen haliyle Ermeni halk destanlarında geçen Sasun kelimesinden türediği belirtiliyor. Özellikle Sasun’un Aslanları (Sasuntsi Davit) adlı destanda yer alan Sasun, bugün Sason ilçesinin bulunduğu dağlık bölgeyi tarif ediyor. Efsaneye göre, Sasun, özgürlükleri için savaşan kahramanların yaşadığı, zorlu doğasıyla ön plana çıkan bir yerleşim olarak betimleniyor. Tarihçiler, Sason isminin zamanla halk arasında telaffuz değişikliğine uğrayarak bugünkü halini aldığını düşünüyor.