Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Şükran İçöz, şube binasında yaptığı açıklamada, toplu sözleşme ikramiyesi ve sendika destek primi adı altında yapılan uygulamaların, sendika üyelerinin aidatlarının devlet tarafından ödenmesine dayandığını belirtti. Bu uygulamanın ilk olarak 28 Ağustos 2005 tarihli toplu görüşme mutabakat metninin 4. maddesinde yer aldığını ifade eden İçöz, mutabakat metninin Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen'in talepleri doğrultusunda hazırlandığını ve KESK'in bu maddeye ‘işverenin sendikalar üzerindeki etkisini artıracağı’ gerekçesiyle itiraz ettiğini hatırlattı. 


‘AİDATLARIN İŞVEREN TARAFINDAN ÖDENMESİNİ KABUL ETMİYORUZ’
Konfederasyonlarının itirazlarının Uzlaştırma Kurulu tarafından reddedildiğini ve açılan davalardan sonuç elde edilemediğini belirten İçöz, "375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 4. maddesiyle sendika aidatlarının devlet tarafından ödenmesi hükme bağlandı. Bu düzenleme, sendikal örgütlenmeye devlet müdahalesinin önünü açtı" dedi. Memur-Sen'in, sendika aidatına ‘destek primi’ ve ‘toplu sözleşme ikramiyesi’ adı altında yeni uygulamalar getirdiğini belirten Şükran İçöz, toplu sözleşme primi almak için baraj getirilme çabasının, diğer sendikalara yaşam hakkı tanımamak için uygulandığını ifade etti. İçöz, SES olarak sendika aidatlarının devlet tarafından ödenmesini kabul etmediklerini vurgulayarak, "Sendika aidatını üyenin kendisi öder. Üye kendi cebinden ödeyecek ki sendikasını sorgulayabilsin. İşveren tarafından aidat ödemesi yapıldığı zaman işverenin sözü geçer. Bu nedenledir ki 7 dönem (14 yıl) boyunca toplu sözleşme masalarında emekçiler sefalet ücretlerine mahkum ediliyor. Sahibinin sözü dışına çıkmayan yetkilendirilmiş sendikamsı yapı emekçilere yaşamı zindan etmeye devam ediyor. Milyon üyesi olan sendikamsı yapı bırakın mücadeleci bir sendikanın yapması gerekenleri yapmayı sarı sendikaların yaptıkları kadar bile sendikal faaliyet yürütmüş olsaydı bugün emekçilerin ekonomik, sosyal, özlük ve demokratik hakları bakımından çok daha ileride olacaktık. Ayrıca geçmiş yıllarda bu barajlara ve sendika aidatının işveren tarafından ödenmesine itiraz eden bazı sendikalar bugün baraj sorununu aştıkları için çıkarılmak istenen düzenlemeye sahip çıkmaları da ironiktir" dedi. İçöz, "Dün olduğu gibi bugün de baraj sorunumuz olmamasına rağmen, örgütlenme özgürlüğüne getirilen barajları, aidatların devlet (işveren) tarafından ödenmesini kabul etmiyoruz” ifadelerine yer verdi. 

Muhabir: AYSU DURSUN/HABER