KESK Antalya Şubeler Platformu, Tüm Emeklilerin Sendikası Antalya Şubesi ve DİSK Emekli-Sen Antalya Şubesi, iktidarın ekonomik politikalarını protesto etmek amacıyla ortak bir eylem düzenledi. Örgütler adına yapılan basın açıklamasını KESK Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İlhan Karakurt yaptı.
‘HER GEÇEN GÜN YOKSULLAŞTIRILIYORUZ’
İlhan Karakurt, kamu emekçileri ve emekliler olarak ülke genelinde alanlarda olduklarını belirterek, emeğiyle geçim mücadelesi verenlerin tarihinin en zorlu süreçlerinden birini yaşadığını ifade etti. Karakurt, yıllardır kamu emekçileri, işçileri, emeklileri ve asgari ücretlilerin sistemli bir şekilde yoksullaştırıldığını ve bu durumun iktidar tarafından saklanmadığını vurgulayarak, “Alanlardayız. Çünkü bu ülkede emeği ile geçim mücadelesi verenler olarak tarihimizin en karanlık, en zorlu süreçlerinden birisini yaşıyoruz. Alanlardayız. Çünkü bu ülkede yıllardır kamu emekçisi, işçisi, emeklisi, asgari ücretlisi ile milyonlar olarak her geçen gün daha fazla yoksullaştırılıyoruz” dedi.
‘İKİ KİŞİDEN BİRİNİN GELİRİ AÇLIK SINIRININ ALTINDA’
Karakurt, mevcut ekonomik sistemin dar gelirlileri yoksullaştırırken, üretici firmalar ve ihracatçıların kâr ettiğini belirtti. İktidarın politikalarının halkı, emekçileri yoksullaştırarak bir avuç zengini daha da zengin ettiğini ve TÜİK'in düşük gösterilen enflasyon rakamlarıyla halkın cebinden alıp patronlara aktardığını söyleyen Karakurt, “Attıkları her adımda işte bu Köleliğe ve Yoksulluğa Uyum Programını hayata geçirenler iki tablolu bir ülke yaratmıştır” dedi. Türkiye'de çalışan her iki kişiden birinin açlık sınırının altında kalan asgari ücretle geçinmeye çalıştığını belirten Karakurt, “Dört kişilik bir ailenin tüm fertleri asgari ücretle çalışsa dahi hane geliri yoksulluk sınırının altında kalıyor. Yoksulluk tüm toplumu sarmış durumda. Her iki kişiden birinin geliri açlık sınırının altında kalıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca açıklanan Mayıs 2024 verilerine göre bu ülkede 17 milyon 114 bin 912 yurttaş yaşamını sosyal yardımlarla sürdürmeye çalışıyor. 9 milyon 444 bin 458 kişinin aylık geliri brüt asgari ücretin üçte birinin altında kaldığı için GSS primleri bütçeden karşılanıyor. Milyonlarca kamu emekçisine yoksulluk sınırının yarısını bulmayan bir maaş reva görülüyor. Kamu emekçilerinin eline geçen maaşın yarısını ilave seyyanen ödenek başta olmak üzere emekliliğe yansıtılmayan kalemler oluşturuyor. Milyonlarca kamu emekçisi çalışırken aldığı maaş emekliliğinde en az yarı yarıya düşeceği için emekli olamıyor. Her 3 emekliden birisi ise açlık sınırının yarısını bulmayan bir aylıkla, sadece 10 bin TL ile yaşam mücadelesi veriyor. Avrupa ülkelerinin en düşük emekli maaşı ortalaması 1294 Euro ile Türkiye'nin 5 katını aşıyor. Türkiye'nin emeklileri barınma, gıda, sağlık gibi temel ihtiyaçlarını bile karşılamazken Avrupa'nın emeklileri ise aldıkları maaşlarla dünya turuna çıkıyor. Buna rağmen altı aylık TÜİK enflasyon oranı yüzde 24,73 olarak açıklandığı için bugün kök aylığı 8 bin TL’nin altında olan 2 milyon emekli, yani her beş emekliden birinin maaşına bir kuruş dahi artış yapılmadı” ifadelerine yer verdi.
TALEPLERİNİ SIRALADILAR
Karakurt, kamu emekçilerine verilen ilave seyyanen ödeneğin emekliliğe yansıtılması, emekli maaş bağlanma hesaplamasında 2008 öncesine dönülmesi ve maaş artışlarının yoksulluk sınırına göre yapılması gerektiğini ifade ederek vergi adaletinin sağlanması, dolaylı vergilerin düşürülmesi, gelir vergisi dilimlerinin yoksulluk sınırına göre düzenlenmesi ve servet vergisi getirilmesi taleplerini dile getirdi.