TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan’ın, ‘Özellikle kamu harcamalarının enflasyonla mücadeleye destek vermesi ve kayıt dışı ile daha güçlü mücadele edilmesi gerektiğini düşünüyoruz’ sözlerine iktidarın kulak vermesi gerekiyor.
konominin hantal yükleri!
Kamuda tasarruf ve vergi kaçağı!
Kamu harcamalarının enflasyona destek vermesi!
Enflasyonla mücadele eden kim? Yoksul, fakir fukara.
E kamu nerede?
Vergisini namusluca veren kim?
Asgari ücretli, emekli, toplumun tamamı. Vergi kaçıran kim?
Kim vergi vermiyor? Kim kollanıyor?
Bunları seslendirecek yürek gerek!
***
Oysa bir zamanlar bir Zenginler Kulübü vardı!
TÜSİAD Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği. Yaklaşık 40 yıl önce, aylardan Ekim. 1979’un sonbaharı.
Ülkede terör tırmanmış, ekonomi çökmüş, karaborsa almış başını gitmiş, enflasyon çift haneli rakamlarda.
O günlerde iktidar yok, hükümet var.
TBMM, Parlamento var, meclis çalışıyor. 12 yürekli sanayici ve iş adamı ortaya çıkıyor.
Hükümeti uyaran bir ilan hazırlanıyor.
‘Zenginler Kulübü’ TÜSİAD’ın ‘Çıkış yolu’ başlıklı ilanı.
Hükümeti istifaya götüren zehir zemberek uyarılar.
Bazı kesimler, ‘Hükümeti bu ilan düşürdü’ diyor.
Feyyaz Berker, İbrahim Bodur, Selçuk Yaşar, Osman Boyner, Vehbi Koç, Nejat Eczacıbaşı, Sakıp Sabancı, Raşit Özsaruhan, Ahmet Sapmaz, Melih Özakat, Hikmet Erenyol ve Muzaffer Gazioğlu.
TÜSİAD’ın kurucuları.
Çoğu öldü. Geçtiğimiz yıl da bu uyarıya imza atan İzmir sanayisinin kurucularından Selçuk Yaşar’ı kaybetmiştik. Yukarıdaki bu isimler verdikleri uyarı ilanı ve eleştirileri nedeniyle tehdit edildiler, üzerlerine vergi denetçileri salındı.
TÜSİAD›ın o dönem Başkanı Feyyaz Berker yazdığı bir kitapta, hükümetin bu ilandan haberi olmasına karşın sorunun öneminin anlaşılamadığını.
O yıllarda TÜSİAD’ın Dernekler Kanunu ile kurulmuş özerk bir kuruluş olarak iktidarın sosyal ve ekonomik politikalarına karşı çıkması ve eleştirmesi kaçınılmazdı. Bu bir başkaldırıştı ve karşılığı sert olabilirdi. Ancak toplumu arkasına alan büyük sermaye gurubu olan iş adamları örgütü ‘Halkın ve ülkenin çıkarlarını gözeterek’ bugün takdirle anılacak bir cesaret örneği göstermiştir.
Türkiye’nin bugün böyle iş adamlarına ihtiyacı var.
Yıkın, kırın, dökün demiyorum.
Ses verin yeter!