SON zamanlarda trafik sigortası fiyatlarının hızla yükselmesi, birçok araç sahibinin bu zorunlu sigortayı yaptırmakta zorlanmasına neden oluyor. ATSO Meclis Üyesi ve Antalya Sigorta Acenteleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Düzenli, trafik sigortası ücretleri, acentelerin yaşadı sorunlar ve son dönemde artan dolandırıcılara karşı açıklamalarda bulundu.
EK TEMİNAT VE ÜRÜN ŞARTI
Zorunlu trafik sigortasında uygulanan tavan fiyatların gerçek maliyetleri yansıtmadığı ve sigorta şirketlerinin kâr marjlarının daralttığı ve zarar ettiğini belirten ATSO Meclis Üyesi ve Antalya Sigorta Acenteleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Düzenli, “Trafik sigortası ruhsatı olan sigorta şirketleri kanuni olarak zorunlu trafik sigortalarını yapmak zorundalar. Bu şartlar altında zarar büyük olduğu için sigorta şirketleri devletin verdiği yetkiden kaynaklı acentelere ferdi kaza, asistan hizmetleri, trafik sigortası sağlık destek hizmeti ve küçük ölçekli ev sigortası gibi ek teminatlar ekletip fiyatı 300-400 TL yükselterek sigortaları yapıyorlar. Asgari ücretin artmasıyla kazalarda yaşanacak bedeni tazminat bedellerinde yükselmesi neden oluyor. O kadar çok kaza ve hasar oluyor ki, bu kadar yüksek giderlerle baş edemiyorlar. Trafik kazalarında ödenen tazminat dağılımına baktığımızda bedeni tazminatların yüzde 65’ini oluşturduğu görüyoruz. Örnek vermek gerekirse; bin lira prim ödemesi alan bir sigorta şirketi kaza sonrasında bin 500 lira ödeme yapmak zorunda kalıyor. Neredeyse yarı yarıya bir farktan bahsediyoruz. Sigorta şirketlerinin tamamı şu anda zorunlu trafik sigortasından zarar etmektedirler. Diğer yandan sürekli artan servis ve parça maliyetleri de sigorta şirketlerini zorlayan unsurların başında yer alıyor. Bu nedenlerden dolayı trafik sigortası şu anda bütün sigorta şirketlerinin hiç istemediği ve kaçtığı bir ürün” diye konuştu.
Sigorta şirketlerinin serbest tarifeye geçmek istediklerini söyleyen Düzenli, “Sigorta şirketleri uygulanan tavan fiyat uygulamasından vazgeçilerek serbest tarifeye geçilmesini istiyor. Bu uygulamaya geçilmesi durumunda 3 bin lira ödeyen bir vatandaş 5 bin lira ödemek durumunda kalacak. Serbest tarife uygulanması durumunda fiyatlarda ciddi bir oranda artacak. Devlet, vatandaşları korumak ve kamuoyu tepkisinden çekindiği için bu uygulamaya sıcak bakmasa da diğer yandan sigorta şirketlerinin ciddi zararlar etmesi nedeniyle bir kısır döngüye girilmiş durumda. Hal böyle olunca firmalar sigorta acentelerini zorluyor, acenteler de müşterileri zorluyor. Fiyatlara ek zorlayıcı faktörler koyuyorlar. Fiyatları verip poliçeleri kesemiyorlar. Fiyatı veriyor fakat sigorta şirketi ekranlar dönüyor, zorlaştırıyor ve poliçeyi yapmıyor. Günden güne fiyatlar tutmuyor. Sigorta şirketleri, iyi sürücüyü, hasarı hiç olmamış müşteriyi arıyorlar. Yıllardır sigorta şirketlerinin zaten yapmak istedikleri iyi müşteriye iyi fiyat, kötü müşteriye kötü fiyattı. Bu durumda sigorta şirketleri, daha az riskli poliçeleri tercih ederken, yüksek riskli poliçeleri kesmekten kaçınıyor. Tüketicinin yapabileceği hiçbir şey yok. Bir taraf ‘Ben zarar ediyorum’ diyor, diğer taraf da ‘Ben geçinemiyorum’ diyor. Zorunlu poliçeye devletin destek vermesi ve standart fiyat olması lazım. Zorunlu Deprem Sigortası’ndaki (DASK) sistem gibi bir oluşturulabilir. Bakanlık tarafından şu anda ‘Trafik Sigortası Platformu’ oluşturulmaya çalışılıyor. Acenteler burada tüm şirketlerin poliçelerini kesecekler. Sigorta şirketleri eğer poliçelere işlem yapmayı ret etmesi halinde ‘tombala’ usulü rastgele bir şirkete atanacak ve o şirkette bu poliçeyi tanzim edecek ve pirimi havuza gidecek. Olası kaza ve giderlerde buradaki havuzdan karşılanacak. Şu anda düşünülen bu ama detayları ilerleyen günlerde daha da netleşecektir” dedi. Son günlerde artan sigorta dolandırıcılığına karşı da uyarılarda bulunan Düzenli, “Vatandaşlarımıza önemli bir tavsiyesi var. Son günlerde sigorta dolandırıcılığı arttı. Sigortalarını mutlaka ve mutlaka yeri yurdu belli olan bir acentesinden yaptırmalarında fayda var” şeklinde konuştu.