Balıkesir’in güneydoğusunda yer alan Sındırgı, tarih boyunca birçok farklı uygarlığın izlerini taşıyan köklü bir geçmişe sahip. İlçenin bilinen en eski yerleşimlerinin, antik dönemlerde Mysia ve Lydia bölgeleri sınırlarında yer aldığı belirtiliyor. Bu topraklarda Lidyalılar, Persler, Romalılar ve Bizanslılar gibi önemli medeniyetler hüküm sürdü. Özellikle Roma ve Bizans dönemlerinde bölge, stratejik ve ticari yollar üzerinde bulunması nedeniyle önem kazandı. 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’nun kapılarının Türklere açılmasıyla birlikte, Sındırgı toprakları da Selçukluların egemenliğine girdi. Bölge, özellikle Germiyanoğulları Beyliği döneminde yoğun Türk yerleşimine sahne oldu. 15. yüzyılda Osmanlı topraklarına katılan Sındırgı, bu dönemde idari ve ticari açıdan önemli bir merkez haline geldi. İlçedeki birçok tarihi cami, hamam ve köprü bu dönemin izlerini taşımaya devam ediyor.
Sındırgı yalnızca tarihiyle değil, aynı zamanda doğal zenginlikleriyle de öne çıkıyor. Özellikle termal su kaynakları, ilçeyi hem sağlık turizmi hem de yerel kalkınma açısından önemli bir noktaya taşıyor. ‘Doğal şehir’ unvanı ile anılan Sındırgı, ekolojik üretim, temiz enerji projeleri ve doğayla uyumlu yaşam anlayışı ile son yıllarda dikkat çeken bir yerleşim yeri haline geldi. Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte Balıkesir’e bağlı bir ilçe statüsü kazanan Sındırgı’nın idari yapısı güçlenerek büyümesini sürdürdü. Bugün Sındırgı, geçmişten günümüze taşıdığı zengin tarihini koruyarak, doğal ve kültürel değerlerini gelecek kuşaklara aktarma çabasında olan nadide ilçelerden biri olarak öne çıkıyor. Tarihî yapıları, termal kaynakları, el dokuması halıları ve yöresel lezzetleriyle hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor.
PEKİ, SINDIRGI İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Sındırgı’nın adıyla ilgili halk arasında çeşitli rivayetler dolaşıyor. Bu rivayetlerden en çok bilineni, bölgede çok eski dönemlerde ‘Sındırgı’ adında bir Türkmen beyinin yaşadığı ve bu yerleşim alanının onun adını taşıdığı yönünde. Bazı kaynaklara göre ise Sındırgı ismi, eski Türkçede ‘sığır gütmek’, ‘hayvan otlatmak’ anlamına gelen kelimelerden türemiş olabilir. Bu iddiayı destekleyen unsur ise bölgenin geçmişte hayvancılıkla geçinen göçebe Türk boylarına ev sahipliği yapmış olması. Sındırgı isminin kökeniyle ilgili bir başka akademik görüş, ismin ‘Sınır Dağı’ ya da ‘Sınırdaki Yer’ anlamına gelebileceğini savunuyor. Bu teoriye göre, antik çağlarda farklı uygarlıkların sınır noktası olarak kullanılan bu bölge, zamanla halk ağzında ‘Sındırgı’ halini almış olabilir. Gerçekten de coğrafi olarak Sındırgı, hem antik Mysia bölgesine hem de Lidya sınırlarına yakın bir noktada konumlanıyor.