MİLLİ Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından öğretmenlere yönelik beyaz önlük giyme zorunluluğunun tavsiye niteliğinde açıklanmasının ardından, Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez, konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez, yaptığı açıklamada, öğretmenlerin giyim tercihlerinin kendilerine ait bir irade meselesi olduğuna vurgu yaptı. Sönmez, “Eğitim emekçileri kendilerine yakışan giysiyi seçme ve giyinme iradesine de yeterliliğine de sahiptir. Eğitimde altyapı, öğretmen eksikliği, sınıf mevcudu gibi temel meseleler hala çözüm beklerken giyim konusuna odaklanmak, asıl önemli meselelerden uzaklaşmak anlamına gelir” ifadelerini kullandı.
‘ÖĞRETMENLERİ DEĞERSİZLEŞTİRMEYE SON VERİN’
Eğitim emekçilerinin kendilerine ‘yakışan giysiyi’ seçme ve giyme iradesine de yeterliliğine de sahip olduğunu söyleyen Sönmez, “Öğretmenlerimizi değersizleştirmeye son verin. Milli Eğitim Bakanlığının tavsiye niteliğinde aldığı ‘öğretmenlerin okulda önlük giymesi’ kararı eğitimin sorunlarını nasıl kavradığıyla ilgilidir. Eğitim alanında acil çözüm bekleyen sorunlar var. Bu sorunların başında eğitime yeterli bütçenin ayrılmaması, kalabalık sınıf problemleri, deprem yaşanan illerimizde eğitim öğretim için yeterli hazırlıklar mevcut değil, ÇEDES vb. projelerle laik bilimsel eğitimden hızla uzaklaşması, beslenemeyen öğrenci sayısının artışı, okula başlama giderlerini karşılayamayan milyonlarca aile ve benzeri sorunlarla karşı karşıyadır” ifadelerini kullandı.
‘TEK TİP KIYAFET DAYATILIYOR’
Öğretmenlere tek tip kıyafet dayatıldığının vurgusunu yapana Sönmez, “Bu konu eğitimin sorunlarına bilimsel yaklaşmamanın bir göstergesidir. Eğitim Sen olarak aynılaştırıcı zihin ve beden politikalarına karşıyız. Okuldaki çoğul yaşam tepeden inme politikalarla tek tip hale getirilmemelidir. Önlük giymek isteyen öğretmenlerimiz zaten bir tavsiyeye gerek duymadan giyiyor. Tavsiyelerin dayatmaya dönüştüğünü çokça gördük. Bu tavsiyenin de yerellerde dayatmaya dönüşeceğini biliyoruz. Buradan önerimiz yeni eğitim öğretim yılının başında eğitim emekçileri arasında huzursuzluk yaratacak adımların atılmamasıdır. Milli Eğitim Bakanlığı’nı eğitimin ve eğitim emekçilerinin gerçek sorunlarına çözüm üretmeye çağırıyoruz” dedi. HABER/ÇİĞDEM KORKAN