Antalya, Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi konumunda.
Turizm ile milyonlarca turist Antalya’ya geliyor.
Denizi, kumu ve güneşi ile birlikte tarihi de yabancıları cezbediyor.
Diğer yandan tarımı ile ülkeyi besliyor.
Yeter mi?
Elbette yetmez…
Bunların yanında bir de spor turizmi var ki, dünyanın her yerinden önemli külüler kamp için Antalya’yı tercih ediyor.
Son olarak da İngiliz takımı Hull City kamp için Antalya’ya geldi.
Hem de taraftarı ile birlikte geliyorlar.
Bu o kadar önemli bir nokta ki…
Elbette kulübün sahibinin Türk olması çok büyük etken ama bunun yanında Antalya’ya gelen İngiliz taraftarların ülkelerinde Antalya’yı anlatmaları da birer kültür elçiliği rolü üstlenmelerine neden oluyor.
Antalya’da yapılan spor organizasyonları da bir o kadar önemli.
Bisiklet yarışları, motosiklet yarışları, ekstrem sporlar derken Antalya son dönemde spor anlamında çok önemli bir noktaya ulaştı.
Bunun yanında Süper Lig’de iki kulüple temsi l edilen Anadolu’daki tek şehir olmamız da önemli bir detay.
Yani işin özeti; Antalya turizm ve tarım ile birlikte spor ile de dünyaya açılan penceremiz konumunda.
İşte böyle vizyon bir kentin çok daha büyük hedefler koyması gerekiyor.
Örneğin Antalya Olimpiyatları nasıl olur?
Böylesi bir kente olimpiyat yakışmaz mı?
Şansımızı bir de Antalya ile denesek nasıl olur?