Olay, 10 Haziran saat 03.00 sıralarında Muratpaşa ilçesi Lara Caddesi'nde meydana geldi. Caddede otomobilinin dörtlülerini yakarak inen Tarık Deniz, yolun karşısına geçerken Burak Sarıoğlu'nun kullandığı otomobilin çarpmasıyla hayatını kaybetti. Hızlı ve alkollü olduğu iddia edilen Sarıoğlu, otomobilini, kimlik ve cüzdanını kaza yerinde bırakarak kaçtı. Kazadan 3 gün sonra polise teslim olan Burak Sarıoğlu, çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianameyle Burak Sarıoğlu hakkında 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Antalya 36’ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya Tarık Deniz'in annesi Cennet Deniz, babası Cuma Deniz ve akrabaları ile taraf avukatları katıldı. Cuma Deniz, 30 yıldır polis memuru olarak görev yaptığını, 20 yıl cinayet büroda çalıştığını belirterek, “Bu trafik kazası değil, cinayettir. Sanık, oğluma hem alkollü hem de hızlı bir şekilde çarpmıştır. Bu kişi aylardır tutuksuz. Gücümüze giden durum budur" dedi.
'BENİM ÇOCUĞUM TOPRAK OLDU, O ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK GEZİYOR'
Tarık Deniz'in annesi Cennet Deniz ise “Bu kazadır, olabilir. Ama sanık o kadar alkolle çarpıp kaçmıştır. Bu vicdansızlıktır. Benim çocuğum toprak oldu ama o elini kolunu sallayarak geziyor. Şikayetçiyim" diye konuştu.
Tanık Zübeyde T. ise sanatçı menajerliği yaptığını, olay gecesi bir gece kulübünde Burak Sarıoğlu'nun alkol aldığını gördüğünü, kaza sonrası da olay yerinden geçtiği sırada 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak ihbarda bulunduğunu anlattı. Şikayetçi avukatlarının sorularını yanıtlayan Zübeyde T., kaza sonrası olay yerine geldiği sırada Burak Sarıoğlu'nun orada olmadığını, aracını ve telefonunu olay yerinde gördüğünü söyledi.
'SANIK DURUŞMAYA NİYE GELMEDİ?'
Sanık avukatları savunma yapacağı sırada duruşma savcısı, "Sanık duruşmaya niye gelmedi?" diye sordu. Sanık avukatları ise Burak Sarıoğlu'nun talimatla ifade verdiğini, Ankara'da şantiyede çalıştığını, mahkemenin talebi dahilinde duruşmaya katılabileceğini söyledi.
Mahkeme heyeti, dosyaya sunulan deliller, Burak Sarıoğlu'nun olay yerinden kaçması, alkol alması ve alkol oranının sıfırlanması için 2 gün boyunca saklanması, sonrasında savcılığa teslim olması göz önünde bulundurularak, sanık hakkında tutuklama amacıyla yakalama kararı çıkartılmasına karar verdi. Ardından duruşma ertelendi. Deniz ailesi, sanık hakkında tutuklanma kararı verilmesi üzerine mahkeme heyetini adliye koridorlarında dakikalarca alkışladı.
'CİNAYETLE YARGILANMASINI İSTİYORUZ'
Duruşma sonrası Antalya Adliyesi önünde açıklama yapan Cuma Deniz, “Olay gününden bugüne kadar olanları anlattık. Şahsın alkollü olduğu defalarca dikkate alınmamıştı. Bu nedenle tek tek delil toplayıp mahkemeye sunduk. 5 aydan beri bununla uğraştık. Alkollü araba kullanmış, olay yerini terk etmiş, oğlumun ölümüne sebep olmuş ve adam elini kolunu sallayarak geziyordu. Bu da vicdanları rahatsız ediyordu. Bunun peşini bırakmadık. Öncelikle savcıya çok teşekkür ediyorum. Bu ilk aşamaydı ama biz bu şahsın cinayetle yargılanmasını istiyoruz. Çünkü bu adam trafik kazası yapmadı adam öldürdü. Alkol alıp 40 ile gidilmesi yerde 140 ile gidiyor, bir adamı 32 metre havada savuruyorsan bunun adı cinayettir. Daha sonra olay yerini terk edip kaçıyor, saklanıyorsun. 3 gün boyunca saklandın. Kanında alkolün 3 günde geçmesi lazım. 3 gün sonra özel yerde tahlil yaptırıp kanında alkol olmadığı anlaşılınca eşi polislere 'Gelin eşimi alın' diyor. Neden, çünkü alkol bitti. Bugün adalet yerini buldu ama cinayetle yargılanması gerekiyor" dedi.
'OĞLUMUN DURUŞMASINA GELECEĞİM DİYE DAMAT GİBİ HAZIRLANDIM'
Mahkemeye geleceği için sabaha kadar uyuyamadığını belirten Cuma Deniz, “Oğlumun duruşmasına geleceğim diye damat gibi hazırlandım. Suçlu gelmedi. Tutuklanmaktan korkuyordu, ondan gelmedi. Er geç adalet yerini bulacak. Bu işin peşini bırakmayacağım. Cinayetle yargılanması için elimden geleni yapacağım" diye konuştu.
'ŞİMDİ BİRAZ DAHA HUZURLUYUM'
Anne Cennet Deniz, karar sonrası biraz olsun vicdanının rahat ettiğini anlattı. Cennet Deniz, “Oğlum kara toprak olurken, kendisi elini kolunu sallayarak gezemez. 'Tarık' diyerek kafamı hep yastığa koydum. Onun vicdanı yok mu? Kafasını nasıl yastığa koydu. Ama şimdi biraz daha huzurluyum. Mekanın cennet olsun, nurlar içerisinde yat oğlum. Adalet yerini buldu, daha da bulacak" ifadelerini kullandı.