Başkan Türel'in en havasında olduğu günlerden biriydi dün.
Ne her şeye karşı istemezükçüler kaldı, ne kabir böcekleri , ne felaket tellalleri!
Konu Antalya oldu mu, Türel ezip geçiyor.
Biraz sitem de etti iş adamlarına.
'Ya bana inanıyorsanız, Antalya'ya yaptıklarımıza, projelerimize, yatırımlara. Bu yaptıklarımızı ucuz eleştirenlere sessiz kalmayın.' derken gönül koyma hakkını kullandı. Çünkü, dün hitap ettiği Konysiad üyelerinin bir çoğu ya çocukluk arkadaşı ya abisi ya da kardeşi.
.....
Başkan Türel'in canını en çok sıkan konulardan birisi, yapılan yatırımların bazılarının insan odaklı olmadığı noktasında eleştirilmesi. Yani kavşaklar, köprüler!
Bu kavşaklardan geçen, bu köprüleri kullananların insanlar olduğunu unutarak Antalyalılara hakaret etmeye çalışanlara her zaman söylenecek bir çift sözü var.
.....
Toplantının ev sahipleri Konyaaltılı iş adamları olunca konu Boğaçay ve Konyaaltı sahip projelerine geldi.
Türel Boğaçay projesi ile ilgili 'Bu proje Antalya'ya ne katkı sağlayacak' diye eleştirenlere patladı. On bin kişinin ekmek yiyeceği bir projeye laf etme cüreti gösterenler diye başladığı sözlerini Konyaaltı sahiline proje öneren ATSO'ya getirdi.
ATSO Başkanı Davut Çetin'in Yeni Zelanda Projesine, ' Yeni proje aramaya gerek yok 40 bin üyesi olan ATSO yapsın' diyerek Konyaaltını ATSO'nun kucağına bırakmıştı. Türel dün çağrısını yineledi. Daha vaktimiz var somut bir teklif' bekliyorum' diye.
ATSO'nun CHP ile yakınlaştığı ve Ak partinin hedefine ATSO'yu koyduğu bu günlerde Başkan Türel ATSO'yu dün de tatlı tatlı kaşıdı.
Her zaman söylüyorum Türel ikinci döneminde siyaseti en güzel yapanlardan . Başkanlık kimliği ile siyasi kimliğini iyi harmanlıyor. Pek birbirine değdirmese de ince siyaset de ustalaştı.
Konyaaltı sahili projesini özel sektöre peşkeş çekiyor diyen CHP'ye de göndermesini ihmal etmedi. 'Konyaaltı sahili 15 sene bir özel firma tarafından başın da CHP'li bir belediye başkanı varken işletilmedi mi' diye!..
Orta iyi oldu mu Türel topa iyi vuruyor!..
.....
Çok şey konuştu Başkan Türel dün Konysiad'da.
Ama işin özü, Antalya'ya çakılacak bir çivinin arkasında durulmasıydı. Önce tüm yapılanlar karşısında suskun kaldıklarını söyledi herkesin yüzüne baka baka. Sonra, 'Sessiz kalmayın' dedi. Özellikle ucuz eleştiriler karşısında ...