ULUSAL Süt Konseyi yaptığı toplantıda, 1 Ocak 2025 itibariyle geçerli olacak çiğ süt tavsiye fiyatını litre başına 17,15 TL olarak belirledi. Antalya İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Yaraşcı, bu artışın 2024 yılı için yeterli olsa da 2025 yılı itibariyle yetersiz kalabileceğini belirtti. Yaraşcı, özellikle asgari ücrete yapılan zam bu fiyatların yeterliliğini daha net göstereceğine dikkat çekti.
‘AİLE İŞLETMELERİ SEKTÖRÜ TERK EDİYOR’
Üreticilerin yıllardır sadece girdi maliyetlerini karşılamak amacıyla bir fiyat talebinde bulunduklarını, fakat her yıl fiyatların üreticinin maliyetlerini karşılayacak seviyeye ulaşmadığını ifade eden Yaraşcı, “Girdi maliyetleri, özellikle yem fiyatları sürekli artarken üreticinin sattığı süt fiyatları geride kalıyor. Geçen yılbaşında da benzer bir durum yaşandı. Sanayiciler ‘sürümden zarar ediyoruz’ diyerek süt fiyatlarını geri çekti, üretici ise zorluklarla karşılaştı” dedi.
Antalya’daki süt üreticilerinin, büyük ölçekli işletmelerin sütü 15-16 TL'ye üretirken küçük aile işletmelerinin 14,65 TL’ye sattığını belirten Yaraşcı, küçük ölçekli çiftçilerin bu düşük fiyatla zarar ettiklerini ve sektörden çıkmaya başladıklarını ifade etti. Yaraşcı, “Birçok aile işletmesi bu fiyatlarla çalışmakta zorlanıyor. Zarar eden çiftçiler sektörü terk ediyor, bu da ciddi bir sorun haline geliyor. Bu aile işletmelerinin sektörden çıkmaması için hükümetin gerekli önlemleri alması gerekiyor” diye konuştu.
YARAŞCI: SANAYİCİLER BU FİYATLA SÜT ALACAK MI?
Antalya’nın, Türkiye’nin en büyük tarım ve hayvancılık bölgelerinden biri olması nedeniyle buradaki süt üreticilerinin yaşadığı sıkıntıların ülke genelindeki üretim ve fiyatlar üzerinde önemli etkileri bulunuyor. Yaraşcı, “Antalya'da bir süt üretimi var ve bu bölgedeki üreticiler, tüm Türkiye için önemli bir kaynak oluşturuyor. Ancak, sektördeki bu sıkıntılar, sadece Antalya’yı değil, tüm ülkeyi olumsuz etkileyebilir” dedi.
Yaraşcı, devletin üreticiyi koruyan, sürdürülebilir bir süt politikası oluşturmasının gerekliliğine değinerek, “Ulusal Süt Konseyi referans fiyatını açıklasa da bu fiyatın piyasa gerçekleriyle ne kadar uyumlu olduğu belirsiz. Sanayiciler bu fiyatla süt alacak mı bilemiyoruz. Devletin, hem üreticiye hem de tüketiciye yönelik dengeyi sağlaması, piyasayı doğru yönlendirmesi gerekiyor. Süt fiyatları, asgari ücrete paralel olmalı, 1 ton süt fiyatı asgari ücretin altında olmamalı. Burada şuna dikkat etmemiz gerekiyor. Üreticinin elinden süt ne kadara çıkıyor. Tüketici kaça tüketiyor” dedi.
Üreticilerin zarar etmemesini sağlamak ve sürdürülebilir bir fiyat politikası oluşturmak için Ulusal Süt Konseyi'nin ve devletin hızlıca harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Yaraşcı, “Üreticinin zarar etmemesi, sektörün sağlıklı bir şekilde büyümesi için hayati önem taşıyor. Aksi takdirde, küçük işletmelerin sektörden çıkması, ülkemizin süt üretiminde büyük bir kayba yol açabilir” dedi.