Antalya’da tarımsal üretim7 milyar dolar ile turizmden sonra kentin ikinci büyük gelir kaynağı. Bu üretimin yüzde 15’i, yani 1,2 milyar dolarlık bölümü (2023) ihraç ediliyor. Üretimin yüzde 85’i iç pazarda tüketiliyor. Yani anlayacağınız Antalya tarımsal üretimde Türkiye’nin en büyük üretim merkezi.
Ancak, Antalya’da tarımsal üretim ve seracılık, yani örtü altı tarım, iklim krizi kaynaklı sel felaketleri, kuraklık, işçilik ücretlerinin 1500 liraya yükselmesi ve girdi fiyatlarındaki artış nedeniyle son yılların en büyük krizi ile karşı karşıyadır. Sera örtülerini kaldırıp, tarımdan kaçanların sayısı da gün be gün artıyor.
Antalya Ticaret Borsası üyesi Halil Bülbül, önceki gün yapılan toplantıda ATB toplantısında Serik, Aksu, Manavgat, Alanya ve Gazipaşa olmak üzere 9 ilçede etkili olan fırtına ve yağışların ciddi zararlara yol açtığını hatırlattı. Hasar tespit çalışmalarının sürdüğünü ve özellikle örtü altı tarım alanları ile meyve bahçelerinde ciddi zararlar oluştuğunu belirten Bülbül, üretimde sürdürülebilirliği sağlamak adına, afetin etkilediği çiftçilere faizsiz kredi desteği sağlanması ve mevcut kredi borçlarının en az iki yıl süreyle ertelenmesi gerektiğini söyledi. Halil Bülbül ayrıca, Cumhurbaşkanlığı tarafından acil destek kapsamında ödenek sunulmasını, Antalya gibi afet riski yüksek bölgelerde sigorta kapsamının genişletilmesi gerektiğini buradaki devlet katkı payının da en az yüzde 70’e çıkarılmasını istedi.
Çiftçinin sesi ATB üyesinin bu taleplerini okuyunca haftanın belirli günlerinde açılan Ermenek ve Kemerağzı pazarlarında tezgahlarını kuran çiftçilerle konuştum. Onlar, kurulan pazarın hemen arkasındaki tarlada yetiştirdikleri kendi sera ürünlerini getirip o pazarda satan çiftçiler. Yani tarladan pazara!
Domates 50 lira, biber 70, maydanoz, roka 20 lira. Son şiddetli yağışlardan 500 bin lira, 800 bin lira zarar edenler olmuş. Daha geçen yıla kadar çilekten geçimini sağlayanlar çilek ekmemeye karar vermiş. İşçilik ücretleri günlük 1500 liraymış.
Onlar girdi fiyatlarından ve işçi ücretlerinden dertli. Sürdürülebilir üretim yapmak ve verimli çalışabilmek için uygun maliyetli iş gücüne ihtiyaç duyduklarını, yüksek yevmiyelerle kâr marjlarının giderek daraldığını söylüyorlar.
Sürdürülebilir tarımsal üretim için;
Çiftçiler de tarım sigortasına sıcak bakıyor.
Çiftçinin bu feryadı duyulur mu?
Bir çözüm yolu bulunur mu?
Bilemem!