Türkiye bir tarım ülkesi olmasına rağmen tarımdan elde edilen verim olması gerekenin altında seyrediyor. Bunda tarım alanlarının çeşitli sebeplerle oldukça küçük olması da ciddi bir etken olarak göze çarpıyor. Dünyanın çoğu ülkesinde tarım alanlarının birleştirilerek daha büyük alanlarda tarım yapılması için ciddi çalışmalar yapılırken, özellikle Antalya’da küçük ve parçalı alanlarda tarım yapılmaya çalışılması, dünya ile rekabeti de zorlaştırıyor.

ÜRETİM KAYBI OLACAK
Konu ile alakalı açıklamalarda bulunan Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkan Vekili Halil Bülbül, “Türkiye’deki toplam örtü altı üretim alanlarının yüzde 40’ı Antalya’da yer almasına rağmen, bu alanlar çok parçalı bir yapıya sahiptir. Bazı bölgelerde 1 dekarın altında ölçeğe sahip üreticiler bulunmaktadır. Üreticilerimiz genellikle hanehalkı temelli bireysel üretim yapmayı tercih ettiğinden, büyük ölçekli entegrasyonlar sağlamak zordur. Bu durumda, küçük ölçekli üreticileri destekleyecek, maliyetleri azaltacak ve dijital donanımlardan yararlanmalarını sağlayacak politikalar geliştirmeliyiz. Aksi takdirde, küçük üreticiler zamanla sektörden çekilecek ve bu durum sadece üretim kaybına değil, tarımla geçinen hane halklarının azalmasına yol açacaktır” dedi.

DİJİTALLEŞME VURGUSU
“Özellikle tarımsal üretimin büyük bölümü ilçelerimizde yapıldığı için, kırsal kesimde üretim yapamayan insanlarımız kent merkezlerine göç etmek zorunda kalmaktadır” diyen Halil Bülbül, “Bu da Antalya’da kentleşme baskısını artırmakta ve büyük bir sosyo-ekonomik problem yaratmaktadır. Bu konuda yerel ve merkezi yönetimler aracılığıyla dijitalleşmenin kırsaldaki üreticilere erişilebilir hale getirilmesi gerekmektedir. Dijitalleşmenin yaygınlaşması, genç neslin tarıma ilgisini artıracak ve sektördeki iletişim ağlarını güçlendirecektir. Kullanım yaygınlaştıkça, dijital tarım teknolojilerine yönelik bir tedarikçi ekosistemi oluşacak, böylece akıllı tarım konusunda güçlü bir kümelenme merkezi haline geleceğiz. Sonuç olarak, Antalya tarımında dijitalleşme ve teknoloji kullanımına yönelik stratejiler geliştirmek zorundayız. Bu adımlar, sera üretiminde rekabet gücümüzü artıracak, küçük üreticileri ayakta tutacak ve yeşil mutabakata uygun ihracat olanaklarını genişletecektir” diye konuştu.

KAYITLI İSTİHDAM ÖNEMLİ
Bülbül, “Antalya olarak Türkiye’de kayıtlı istihdam oranı bakımından halen birinci sıradayız. Türkiye’deki tarımsal üretim ve istihdamı düzenleyen yasalar, genel ortalamalara göre şekillendirilmiştir. Oysa bizim modelimiz, kayıtlı ve kadrolu işçilik ile geniş ölçekli aile işletmeciliği ve yevmiyeli işçiliğin iç içe geçtiği bir sistemdir. Bu yapı, kayıtlı istihdamın sağlanmasını zorlaştırmaktadır. Bu konuda uzun süredir çalışmalar yürütüyor, çözüm önerileri geliştiriyoruz. Mevzuata yönelik çalışmalarımız devam etmektedir.”

Muhabir: SELİM ÇELİK / ÖZEL HABER