ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, Elektrik Mühendisleri Odası Şube Başkanı Şaban Tat, kalıcı saat uygulamasının israfa yol açtığını ve eski sisteme geri dönülmesi gerektiğini belirterek israf ve karanlığa yol açan uygulamadan vazgeçilmezi çağrısında bulundu.
Elektrik Mühendisleri Odası Şube Başkanı Şaban Tat, kalıcı yaz saati uygulamasının kaldırılması gerektiğini belirtti. Antalya’da bir otelde basın toplantısı düzenleyen Elektrik Mühendisleri Odası Şube Başkanı Şaban Tat, eleştirilerde bulundu. Başkan Tat, Türkiye'de kalıcı yaz saati uygulamasının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 7 Eylül 2016 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile başladığını hatırlatarak karara karşı açılan davanın idari mahkeme ve Danıştay 10. Dairesi tarafından reddedildiğine dikkat çekti.
ISRARNIN NEDENİ AÇIKLANMALIDIR
‘İleri saat’ uygulamasının, 2 Ekim 2018 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan bir kararla kalıcı hale getirildiğine dikkat çeken Elektrik Mühendisleri Odası Şubesi Başkanı Şaban Tat, ülke genelinde uygulanan mevcut ileri saat uygulamasının israf ve karanlığa yol açması nedeniyle, eski sistem olan yaz saati uygulamasına geri dönülmesi gerektiğini söyledi. Enerji ve kaynak kullanımı konusunda daha sürdürülebilir çözümlerin gerektiğini belirten Tat sözlerine, “Bu karar ile birlikte; seçilen saat dilimi 45. doğu meridyeni yani Iğdır’dan geçmektedir. Türkiye’nin en doğusundaki meridyen seçilmiş olduğu için ülkemizin büyük bir kısmı karanlıkta kalıyor. Toplumsal desteği olmayan ve israfa yol açan bu uygulamada neden ısrar edildiği mutlaka aydınlatılmalıdır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, yıllardır açıklama gereği duymadığı İstanbul Teknik Üniversitesi’nden akademisyenlerin hazırlamış olduğu raporunu ve ayrıca uygulamanın sonuçları ile ekonomiye etkilerini içeren sağlıklı ve doyurucu bir çalışmayı kamuoyuna açıklamalıdır. Daha karanlık ve soğuk bir sabaha uyanan yurttaşların daha fazla enerji tüketeceği gerçeği, hangi bilimsel verilere dayanmaktadır. Uygulamanın ilk döneminde 2016`nın Kasım ve Aralık, 2017’nin Ocak, Şubat ve Mart aylarının elektrik tüketimleri etkilenmiştir. O dönemki hesaplamalara göre; söz konusu dönemlerde bir önceki yılın aynı aylarına göre; elektrik tüketiminde yüzde 6,5 düzeyinde artış yaşandığı tespit edilmiştir. Gerek pandemi etkisi gerekse de mevcut yıllardaki üretim artışının bu farkı açıklamaya yetmemesi nedeniyle ilk aşamada yapılan bu çalışma önemli bir veri sunmaktadır” dedi.
CAN VE MAL GÜVENLİĞİ TEHLİKEDE
Kararla beraber artan enerji tüketimine de dikkat çeken Başkan Tat, “Toplum üzerindeki psikolojik etkileri bir tarafa bırakıldığında, uygulamanın can, mal ve trafik güvenliği açısından sorunlu olduğu uzmanlar tarafından da birçok platformda gündeme getirilmiştir. Ayrıca, nüfus yoğunluğu açısından olduğu kadar mesken, ticarethane ve sanayi tüketimindeki talebin yüksekliği bakımından da uygulamanın enerji verimliliği ile ilgisinin olmadığı açıktır. Nüfusun yoğun olduğu ülkenin batısında yer alan kentler uygulamadan ciddi anlamda olumsuz etkilenmektedir. En çok gece karanlığında uyanmak zorunda kalan hane halkı mağduriyet yaşamaktadır. Gün ışığı olmadığı için konutlarda aydınlatma ve ısıtma için fazladan enerji tüketimi söz konusudur. Öğrencilerin gece karanlığında yollara düşmesi, trafiğin karanlık saatlerde yoğunlaşması gibi toplumsal ve sosyal sorunlara da yaşanmaktadır” ifadelerine yer verdi.
UYGULAMA TOPLUM SAĞLIĞINI ETKİLİYOR
Tat sözlerine, “Kış saatine geçilmemesinin toplum sağlığı üzerine olumsuz etkileri de muhakkak ki dikkate alınmalıdır. Güneş ışığından daha fazla yararlanarak enerji tasarrufu sağlamak amacıyla uygulanan yaz saatinin, kış aylarında da sürdürülmesinin enerji tüketimi açısından hiçbir ekonomik getirisi olmadığı gibi biyolojik saatin bozulması nedeni ile insan sağlığı üzerine ciddi olumsuz etkileri vardır. Toplumda depresyon, dikkat dağınıklığı, metalik sorunlar başta olmak üzere pek çok hastalığın yanı sıra kazaların artışı, bu sağlık sorunları ile ilgili hastalık, ölüm ve sakatlıkların da artışı anlamına gelir. Yetkilileri, toplumun sağlığı ve geleceği üzerine etkileri olabilecek böylesi kararları alırken çok yönlü değerlendirmeye ve insan sağlığını her şeyin önünde bir değer olarak ele almaya davet ediyoruz. Enerji talebinin henüz güneşin ışımadığı saatlere çekilmesine yol açan uygulamadan vazgeçilmelidir. Enerji maliyetlerinin arttığı, derinleşen bir ekonomik krizin yaşandığı bu dönemde, konut faturalarının üzerindeki bu 'gereksiz' yükün kaldırılması her zamankinden daha büyük önem taşımaktadır. Başta batı illerimiz olmak üzere ülkemizi, kelimenin tam anlamıyla 'gece karanlığında' bırakan bu uygulamanın kaldırılması çağrısını bir kez daha dile getiriyoruz. Bir an önce gerek ekonomik gerekse de sosyal ve kültürel olarak yakın ilişkide bulunduğumuz ülkelerdeki gibi tekrar yaz saati kış saati uygulamasına geçilmesi mevcut duruma göre çok daha olumlu sonuçlar doğuracaktır” şeklinde konuştu.