Emekli Ayşe Teyze bence tedirgin olmalı ve olsun.
“Biz bu millete efendi değil, hizmetkâr olmaya geldik” diyenlere bak ve gör Ayşe Teyze. Hizmetkarlar, yakınları ve yanındakiler senin gibi üç kuruşa talim edip barınmayla beslenmeyle yaşam mücadelesi ile uğraşmıyor. Sen elindekiyle ay sonunu getiremezken başka yerlerde mükellef sofralar kuruluyor. Sen “Gramla kıyma nasıl alırım” derken birileri senin evine belki hiç, belki de yolunu şaşırıp kazaen giren kuzu etini sevmediğinden tercih etmediğini düşünüyor. Seni aslında hiç tanımıyor ve senden alınanlarla bu devran dönüyor 
Tedirgin ol Ayşe Teyze, laik bir cumhuriyetken, devletin temelini sarsacak, geçmişten hortlayarak gelen, ”Şeriat isterük” sloganları sanalda ve sokaklarda dile getiriliyor. Senin kutsal saydığın ibadethanede yıllardır minberlere taşınan siyasete ek, bugün cami avlularında siyaset yapılıyor. Senin o temiz, saf, apak başörtün bile siyasete alet ediliyor.
Tedirgin ol Ayşe Teyze, özgürlüğün, demokrasinin olmazsa olmazı, halkın sesi olmaya çalışan muhalif partiler, STK’lar, gazeteciler, kişiler ve kurumlar istenmiyor, terörist, vatan haini, düşman addediliyor.
Tedirgin ol Ayşe Teyze. Unutma aslında bu topraklarda birlikte yaşıyoruz. Vatandaşlıkta sen ben olmadığı, aslında olmaması gerektiği gibi senin benim teröristim de olmaz. Terörist teröristtir, yanında durulmaz. PKK terör örgütü karşısında, sanki Hizbullah terör örgütü güzellemesine doğru gidiliyor.
Bu devirde evrensel insan haklarına saygılı, bilim ve akıl yolunda, dürüst, kısacası insan gibi iyi insan yetiştirmek yerine, tek inanç doğrultusunda “Dindar nesiller yetiştireceğiz” deniliyor. Ümmet ve din birliği değildi bizi birleştiren, bence ümmetçilik yapılmak isteniyor. Diğer inançtan olan, yıllardır kapı komşun, yiyip içtiğin birlikte ağlayıp birlikte güldüğün vatandaş Ayla, Yusuf, Maria vs. hiçe sayılıyor. Dikkat et Ayşe Teyze, geçtim sıradan tüm vatandaşları, senin kadın olarak zorlukla kazanılmış hakların bile elden gitmek üzere ve gidiyor. Söylemlerden cesaret alan eril zihniyet sokaklarda da evde de kadını rahat bırakmıyor, şiddet devam ediyor. İstersen kaldır başını bak Ayşe Teyze. Bak bir seçim aracı üstünde, belki listeye göstermelik konulan bir kadın milletvekili adayının adı var kendisi yok, silueti geziyor. Evet, artık kadının adı var ama kendisi yok bir sistem kurgusu önüne konuluyor. 
İşte böyle emekli Ayşe Teyze, kusura bakma seni rahatsız ettim, ama özür dilerim demeyeceğim. 
Dün akşam bir kanalda konu sendin. Seçim güvensizliği ve muhalif söylemlere ilişkin, iktidara yakın, ama siyasilerden olmayan, siyaset konuşan biri; “Emekli Ayşe Teyze’yi tedirgin etmenin anlamı yok” dedi. Seni ürkütmekten, uyandırmaktan korkuyorlar sanırım. Bu tam da istedikleri... Seni hafife alıyorlar.  Elindeki televizyon kumandasını, seni uyuşturan onu bunu bırak Ayşe Teyze. Konu sensin, senin evlatların, senin ve evlatlarının, torunlarının, bu vatanın ve toplumun geleceği. Kalmış 1 hafta kadar bir süre seçimlere. At elinden kumandanı kalk, bir bak hayata ve hayatına. Düşen alım gücüne, sen uyurken senin sırtından zenginleşen insanlara. Unutma kimse sana sadaka vermiyor, aldığın maaş zaten senin hakkın. TÜİK, zaten yaşadığımız ve bildiğimiz gelir adaletsizliğini gözümüzün içine sokuyor.
Kalk Ayşe Teyze, kalk Fatma Nine, Emel kardeş, Veli Abi, Ali dede, adını sayamadığım yurttaşlarım. Tedirgin olun, rahatsız olun. Şükrü ve kaderi en azından bu son 1 haftada koyun evdeki sandığa ve biraz kilitleyin. Meşhur şarkıyı hatırlayın bir yandan, hatta isterseniz söyleyin; ”Kader diyemezsin, sen kendin seçtin”. Seçim sizin, kaderinizi siz belirleyin. O sandıklara gidin, oylarınıza ve geleceğe aklınızla sahip çıkın. Eşitlikçi,  demokratik, herkes için adil, laik cumhuriyete, parlamenter sisteme sahip çıkma zamanı. Tarafsız ve herkese eşit yaklaşacak bir yönetimi, halkın sesi olacak insanları seçme zamanı. Meclis bizim, vatan biziz ve bu topraklar kardeşçe tüm yurttaşlarımızın, hepimizin. Bir arada kardeşçe, gözümüz arkada değil ileride, barış içinde, adil, birbirimize hakaret etmeden, birbirimizi düşmanlaştırmadan, refah içinde huzurla yaşamak hakkımız. Bu ülke de bu yaşam da bizim. Maalesef yedeği de başkası da yok.
Aydınlık, huzurlu, adil, özgür, eşit, sağlık ve refah dolu günler dilerim.