Tehlikeli ilerleyiş…

Süper Lig’de ilk 4 hafta geride kaldı.

Milli araya Antalyaspor, 3 beraberlik, 1 mağlubiyetle 3 puan toplayarak girdi.

Açıkça söylemek gerekirse lige istediğimiz gibi başlayamadık, istediğimiz oyunu sahaya yansıtamıyoruz.

Yeni bir takımız ve ciddi anlamda uyum sorunu var.

Milli ara ise tam zamanında imdadımıza yetişti.

Milli maç sonrasında ise zorlu bir fikstür ile lige devam edeceğiz.

Fenerbahçe deplasmanı, iç sahada Samsunspor sonrasında İstanbulspor deplasmanı ve sonrasında ise Galatasaray ile içerde oynayacağız.

Yani zorlu bir periyoda giriyoruz.

Milli arada mutlaka toparlanmak, uyum sorununu aşmak zorundayız.

Yoksa mevcut durumumuz ile Nuri Şahin ne yazık ki kredisini tüketmiş durumda.

Fenerbahçe maçı sonrası Antalyaspor’da değişim yaşanabilir.

Bunlar saha içinin konusu.

Antalyaspor’da bir de saha dışı sorunları var ki, bence saha içinden çok daha önemli.

Antalyaspor üç ayaklı bir kulüp.

Bunlar dernek, anonim şirket ve vakıf.

Vakıf başkanı genelde ayrı olurken, genellikle dernek ve anonim şirket başkanları ise aynı isimler oluyordu.

Güçler ayrılığı nedeniyle de şuan üç kurumun da başkanı farklı isimlerden oluşuyor.

Güçler ayrılığı için farklı başkanların olması ne kadar önemliyse üç başkan arasındaki uyum da bir o kadar önemlidir.

Ancak ne yazık ki Antalyaspor hiç olmadığı kadar birlikteliğin olmadığı hatta tam tersine bir uyumsuzluğun hakim olduğu dönemi yaşıyor.

Geçtiğimiz günlerde Vakıf Başkanı Gültekin Gencer’in yaptığı sosyal medya paylaşımı da bunun net olarak göstergesi.

Şuan her şey karma karışık durumda.

Ne olacağı ise büyük bir soru işareti…

İşte Antalyaspor’un geleceği adına en tehlikeli olan nokta da burası.

Güçler ayrılığı kadar, uyum ve birliktelik de önemlidir. Antalyaspor’da bunu sağlayamazsak yarın ayrışır ve yok oluruz.