ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, zeytin ve zeytinyağı üretiminde Avrupa’da litre başına 1.5 Euro olan teşvik primi Türkiye’de yalnızca 80 kuruş olurken kayıt dışılık ve sahte beyanlar nedeniyle gerçek üretimle kağıt üstündeki üretim arasındaki fark dikkat çekiyor. Ulusal Zeytin Konseyi Antalya Temsilcisi Zafer Tan, “Yıllık ihtiyacımız 350 bin ton fakat gerçek üretim 250 bin ton seviyesinde kalıyor. Kağıt üstünde ise yıllık ihtiyacımızdan daha fazla üretiyoruz. Bunun en büyük nedeni teşvik primi alan fakat gerçekte üretici olmayan kişiler, bunlar gerçek üreticilere de zarar veriyor” dedi.
RAKİPLER BİZİ KATLIYOR
Küresel ısınmayla beraber dünyada kuraklık her geçen gün kendini göstermeye devam ederken Türkiye’de de yağış miktarı yıldan yıla azalıyor. Kurak iklime dayanaklı ve zor şartlara dayanan zeytin ağaçları ise yıldan yıla erimeye devam ediyor. Zeytinlerin madenlere kurban edilerek yok edildiğini ve yurtiçi ihtiyacı karşılamakta zorlandığımızı ifade eden Ulusal Zeytin Konseyi Antalya Temsilcisi Zafer Tan, “ünyadaki ülkeler her geçen gün tarım politikalarına önem vermeye başlarken bizde tam tersi bir durum söz konusu. Şu anda spanya dünyada zeytin üretiminde zirvede olmasına rağmen her yıl zeytinlik alanlarını katlayarak artırmaya devam ediyor. Bunu bir devlet politikası haline getirdikleri için. Suudi Arabistan’a bakıyorsunuz keza aynı politikayı orada da görüyorsunuz. Suudi Arabistan’da yalnızca 1 kişinin 5 milyon kayıtlı zeytin ağacı var. Avusturalya’da keza benzer tabloyu görüyorsunuz. Bizde bırakın var olanın üstüne eklemeyi, olanları da maalesef madenlere kurban ediyoruz” dedi.
AFRİN’DEN ZEYTİNYAĞI ALDIK
Kayıt dışılık nedeniyle gerçek üretim ve kâğıt üstündeki üretimler arasındaki farkın gerçek üreticilere zarar verdiğini ifade eden Tan, “Devlet teşviki litre başına 80 kuruş, bu zaten çok düşükken maalesef bunu dahi almak için sahte beyanlarla zeytin üretimi yaptığını söyleyen kişiler nedeniyle aslında Türkiye her zaman kağıt üstündeki rakamlardan daha az bir üretime sahip. Bu durum gerçek üreticilere zarar verdiği gibi artık üreticileri de ağaçlarını kesecek duruma getirdi. Çok değil 6 ay önce litre başına 9 uro bandında olan zeytinyağı litre fiyatı bugün 4 urolara kadar geriledi. Bu süre zarfında her şeyin fiyatı 2 kat artarken nasıl oluyor da zeytinyağının fiyatı yarı yarıya düşebiliyor? Burada ciddi sorunlar olduğu aşikar. Bunun en bariz göstergesi de geçen yıl Türkiye, yıllardır savaş halinde olan tabiri caizse taş taş üstünde kalmayan Suriye Afrin’den zeytinyağı aldı. Bu durum ne üreticiye yaradı ne de tüketiciye yaradı. Bu aslında bizim tarımda hangi durumda olduğumuzun en bariz göstergeseydi. Yapılması gereken gerçek üreticilerin desteklenerek teşvik primlerinin yukarıya doğru çekilmesidir. Bunun dışındaki bütün yollar, hem vatandaşın hem de üreticilerin aleyhine olacaktır” ifadelerini kullandı