Tık yok!

Zemherinin göbeğinde sezon indirimi başladı başlamasına da. Durum ahval pek de iç açıcı görünmüyor. Yüksek enflasyon, ardı ardına gelen zamlar tüketiciye alış verişi unutturdu. Kötümser ruh hali ve kaygı bir araya gelince, para harcama dürtüsü de bir suçluluk duygusu haline geldi sanki. Vatandaş vitrine bakıp geçiyor, esnaf ise alış verişe özendirmek için erken indirime giriyor. Hem de öyle böyle değil, yüzde 50'lere varan indirim, kasada yüze bilmem kaça kadar varıyor. Peki durum ne? Tık yok.

* * *

Vatandaş sadece vitrin seyrederek hayal ederken, siftah yapmadan dükkan kapatan esnaf da, tüketicinin harcama suçluluk duygusunu hafifletmek için müşteriye 'iyi nedenler' sunmaya çalışıyor. Ekonomik daralma dönemlerinde sezon indirimleri önem kazanıyor demek ki. Yani sezonun neredeyse başında başlatılan, indirimler gibi.

* * *

Memura, emekliye, işçiye yapılan maaş zamları hayat pahalılığına yetemediğinden orta ve dar gelirliler için alış veriş artık lüks oldu. Öncelik kira, fatura, sağlık ve eğitim harcamaları. Sonrası da yettiği kadarıyla mutfak. Geriye ne kalıyor, kalmayanı hesap etmeye gerek yok. Haa ruh hali derseniz kötümserlik. Kötümser ruh hali de, insanların ait olma ihtiyaçlarının arttığı dönemlermiş. Ve de bu dönemlerde insanların aile ve arkadaşlık değerleri yükseliyormuş. Yani 'ben' olma ihtiyacı gerilerken, dayanışma ve paylaşım üzerine kurulu 'biz' olma ihtiyacı yükseliyormuş. Yaşanmışlıkla sabit.

* * *

Ekonomik daralma dönemlerinde insanların para harcama dürtüsü, yerini zaruri ve öncelikli harcamalara bıraktığında suçluluk duygusu da hafifliyor. Tüketici harcamalarında daha temkinli davranıyor. Kendince lükse giren harcamalarını kısıyor veya tamamen kesiyor. Ve de bütçesinde bir denge oluşturuyor.

* * *

Ama bunun yansıması, esnafa ters orantı olarak dönüyor tabii. Harcamayı daraltan tüketici, elini cebine atmaya korkarken, ürünü nakde çeviremeyen esnaf da, çarkı döndürebilmek için krediye sarılıyor. Çoğu ya kapısına kilit vuruyor, kimi harca borca, kimi de borç batağına saplanıyor. İşte tüketicinin ruh halinin piyasaya yansıması. İki bilinmeyenli denklem misali.