Toplumsal uzlaşma ve sivil anayasa

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Adli Yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada, yeni bir anayasa yapmak konusunda toplumun her ferdinin sürece katkı yapmaya çağırması ve ortak akıldan söz etmesi, demokrasi adına olumlu bir gelişme olarak görülmelidir.

Konuşmasında ‘85 milyonun sahipleneceği bir metni milletin takdirine sunmamız gerekiyor’ vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Siyasi partiler, yüksek mahkemeler, üniversiteler, devlet kurumları, barolar ve toplumun her bir ferdini bu sürece katkı vermeye davet ediyor, yargıda reformun süreceğini belirterek  "Hukuk devleti hepimizin kırmızıçizgisidir. Adalet hizmetlerinde kaliteyi yükselterek toplumdan gelen serzenişlerin önüne geçmek hepimizin görevi olmalıdır’ diyordu.

Adli Yıl açılışından önce, siyaseten tarafsız bir düşünce kuruluşu olarak hizmet veren  ‘Daha İyi Yargı Derneği’nin bir açıklaması oluyordu. Açıklamanın özeti şuydu;

‘Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, ekonomik istikrar için, daha iyi yargı ve sivil anayasa şart’ Derneğin bu talebi doğrultusunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 1 Eylül 2023 Cuma günü Adli Yıl açılış töreninde toplumun her ferdinin haklı eleştiri ve serzenişleri ile taleplerinin yeni anayasa hazırlık sürecinde değerlendirileceğini açıklıyordu. Yani Cumhurbaşkanı bu talebi göz ardı etmiyordu.

Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün açıklamasında, Türkiye Cumhuriyetinin ikinci yüzyılına yargı, hukukun üstünlüğü, yönetimde istikrar ve ekonomi sorunları ile girdiğine dikkat çekiyor ve yargı bağımsızlığını güvenceye alan bir sivil anayasaya öneriyordu. Sivil Anayasa ile güçler ayrılığı ve güçler arası dengenin sağlanacağını, temsilde adalet sistemi geleceğini ve halkın sorunlarının Mecliste çözüm yolu bulacağını ifade eden Av. Mehmet Gün, açıklamalarını şöyle sürdürüyordu;

‘Öncelikle altını çizerek belirtmek isteriz ki, sivil anayasa dayatılamaz, toplumsal uzlaşma ile oluşturulur. Dayatılan bir anayasa istikrarı sağlayamaz, tersine istikrarsızlığa neden olur. Anayasa yapımında toplumsal uzlaşma hayati önem taşır. Çünkü anayasa, bir toplum sözleşmesi, toplumun temel uzlaşma belgesidir; toplumun ortak değerlerini, bu değerler çerçevesinde birlikte yaşamayı, uzlaşma ve işbirliği ile dayanışmayı sağlayarak güçlendirmek amacıyla devlet örgütünü, kurumlarını, işleyiş ve ilişkilerini düzenler. Anayasa, toplumların hem tecrübe ve birikimlerini hem de geleceğe ilişkin yönelimini, yol alış şeklini ve yol haritasını içerir. Aynı zamanda anayasalar, uluslararası alanda ülkelerin bulunduğu yeri ve gitmek istediği yönü belirler.’

Yeni bir yüzyılın Anayasa hazırlığı çalışmalarına giderken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın demokratik bir sivil anayasa çağrısına kayıtsız kalmayacağını umuyorum.

Daha İyi Yargı Derneği gibi siyasi yandaşlığı olmayan diğer STK’lar ve toplumun her ferdi sivil anayasa konusunda ortak akılda buluşmalılar.

Türkiye’nin ikinci 100 yılı sivil bir anayasa ile yola devam etmeli.